WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu türden dosyalarda tazminat miktarının belirlenebilmesi için öncelikli olarak taşınmazın vasfı belirlenmelidir. 2942 S.K'nın 11. maddesine göre; taşınmaz arazi niteliğinde ise net gelir yöntemine, arsa niteliğinde ise emsal satışlara göre tazminat bedeli belirlenmelidir. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre taşınmaz tarım arazisi niteliğinde olup, taraflar arasında bu hususta ihtilaf yoktur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda net gelir yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken aksi yönde yapılan hesaplama hatalıdır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi heyeti usulüne uygun şekilde oluşturulmamıştır. Zira TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında bilirkişi heyeti Kamulaştırma Kanunu'na göre oluşturulmaktadır....

Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası. 3....

    Sayının belirlenmesinde tazminat hesabının belirlenmesinde teknik bir görevi olmayan fen bilirkişi hesaba dahil edilmemelidir. Öte yandan TMK'nın 1007 maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında hesaplama yöntemi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun'daki ilkelere göre yapılmaktadır. Arazi vasfındaki taşınmazların değeri ziraat mühendisi ve gayrimenkul değerleme uzmanından oluşacak heyet tarafından belirlenmelidir. Belirtilen bu eksiklikler sonuca etkili olup HMK'nın 353/1/a/6 kapsamında değerlendirilmelidir. Dosya ilk derece mahkemesine gönderilerek taşınmazın arazi vasfına göre oluşturulacak bir bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1/a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur....

    Dava, TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, Gaziosmanpaşa Tapulama Mahkemesinin 1972/9 E. - 1987/10 K. sayılı kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık genel zamanaşımı süresi geçtikten sonra eldeki dava açıldığına ve davalı Hazine süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HMK'nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 18/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi...

      Kadastro Mahkemesinde açılan dava neticesinde Kadastro Mahkemesi'nin 06/04/2007 tarih 1999/92-2007/2 sayılı kararı ile taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilip kesinleşmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği ve karşılığında bir bedel ödenmediği, Devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun da 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

        1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir....

          K. sayılı kararı ile taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilip kesinleşmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği ve karşılığında bir bedel ödenmediği, Devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun da 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

            TMK'nın 1007. maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla müvekillerinin zararlarının tazminini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... ve arkadaşları tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda, maliki bulundukları 1159 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiasıyla düzeltme işleminin iptali, olmadığı takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açıldığı, düzeltme işleminin iptaline ilişkin talebin Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, diğer talebin ise tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup Tapu Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK'nın 2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir....

                  UYAP Entegrasyonu