İstinaf Sebepleri Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat talep edilemeyeceğini, idari yargının görevli olduğunu, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için tapu kaydının iptal edilmesi gerektiğini, kıyı kenar çizgisi belirlendikten sonra buna göre dava açma ve kıyı kenarda kalan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etme yetkisinin idarede olduğunu; ancak tapusu iptal edildikten sonra taşınmaz sahibinin tazminat davası açabileceğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan davalarda tazminat hesabı yapılırken 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda belirtilen ilkelerin uygulanamayacağını, açılan davada davacı vekilleri yararına nispi değil maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereği açılacak davaların değerlendirme tarihinin tapunun iptal...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MADEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2015 NUMARASI : 2013/136-2015/108 Uyuşmazlık; TMK'nun 1007.maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2015 NUMARASI : 2014/128-2015/132 Uyuşmazlık, TMK'nun 1007.maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TM'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29/09/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2014/6673 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4-383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1) ... Kadastro Müdürlüğünün 24.11.2000 tarihli kararı ile ... ile, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 69 ve 654 parsel sayılı taşınmazların yüz ölçümlerinde yapılan düzeltmenin davacılara tebliğ edilip edilmediğinin ilgili Kadastro Müdürlüğünden sorularak, tebligat yapılmış ise buna ilişkin belgelerin getirtilmesinden, 2) ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 69 ve 654 parsel sayılı taşınmazların yüz ölçümlerinde ......
Temyiz Sebepleri Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin hatalı yöneltildiğini, davada yasal hasım olarak yer almaları bir an için düşünülse bile davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin koşullarının oluşmadığını, 6098 sayılı Kanun'un 44 üncü maddesinin gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi. 3....
.- TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ...den alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile dava konusu Sakarya ili, ...... ilçesi, ...... köyü 863 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına ... vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından aleyhine kurulan tazminat ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Asıl dava; taşınmazın tapu kaydında bulunan ... şerhinin kaldırılması, olmadığı takdirde TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine, birleştirilen dava ise kesinleşen ... kadastrosuna dayalı tapu iptal istemine ilişkindir....
Asıl dava, orman şerhinin kaldırılması ve TMK’nın 1007.maddesinden kaynaklanan tazminat istemine, Orman Yönetimi tarafından açılan birleşen davalar ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen mahkeme dosyasına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporuna göre, tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların değerinin gelir metodu kullanılarak belirlenmesinde, temyize konu tazminat davasının açıldığı tarihte taşınmazın tapu kaydı henüz iptal edilmemiş olduğundan davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğramayacağı gözetilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02/05/2019 gün oy birliği ile karar verildi....
e ait iken, yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında lakabını nufüs ve tapu kayıtlarında hile ve sahtecilik yolu ile ekleterek ... oğlu ... ... olarak senetsizden taşınmazın, ... oğlu ... ... mirasçıları adına hatalı ve usulsüz olarak tespit görüp, tapuya tescil edildiğini belirtilerek tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146. md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir....
Hukuki değerini yitiren bir tapuya dayanılarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunulamaz. Diğer taraftan, TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125.maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....