Gerçekten, temlik sözleşmesinin konusu bir borç ilişkisinden doğmuş olan alacak ne ise odur. Az yukarda da sözü edildiği üzere davacıların istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleridir. Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan (somut olayda arsa sahibi) arsa sahibi işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir. Şayet, temlik edilen alacağın dayanağı olan davalılar arasındaki borç ilişkisi (arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi) yüklenici bakımından bütünüyle ifa edilmemişse, üçüncü kişi yüklenicinin ifa etmediği borç miktarı kadar arsa sahibine karşı sorumludur....
ın 14.01.2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, müvekkilinin sorumluluklarını zamanında yerine getirdiğini, davalılarca yapı denetim sözleşmesinin geç imzalandığını, dört aylık sürenin geçmesini zımnen kabul ettiklerini, fesihlerine gerekçe olarak sadece 14 günlük bir gecikmeyi gösterdiklerini, bu sürenin belirtilen 36 aylık inşaat süresinin geçmesine engel olmadığını, haksız fesih nedeniyle inşaata başlayamadığını ve yaptığı masrafların boşa gittiğini, toplam 114.381,43 TL harcama yaptığını, sözleşmeye göre fesih halinde 100.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin ve %25 müteahhitlik kârı ödeneceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, şimdilik 75.000,00 TL'nin haksız fesih tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla cezai şart istemini 100.000,00 TL, müteahhitlik kârını 21.672,21 TL ve harcama bedelini artırmak suretiyle 208.376,07 TL'nin tahsilini istemiştir....
Taraflar arasındaki dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Dosyada bulunan Bursa 10. Noterliği'nce düzenlenen 12/08/2015 tarih ve 30752 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden davalı yüklenici şirket ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin davalı arsa sahibi T3 ve dava dışı diğer arsa sahipleri arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine sözleşmeye ve fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir. Kuşkusuz teslimden sonra yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder....
alması için makul süre verilmesi hususunu içeren ihtar keşide edilmesi gerektiği, bu ihtara rağmen ruhsat alınmaz ise tüm arsa sahiplerince sözleşmenin feshi ihtarı tanzim edilebileceği, bu hususlara uyulmadığı ve kısa süre sonra da taşınmaz satılarak sözleşmenin ifasının imkansız hale getirildiği, makul sürede ruhsat alınmamış olsa bile taşınmazın satıldığı tarihte sözleşmede öngörülen inşaat süresi dahi dolmadığından davacının tazminat istemekte haklmı olduğu, kaçırılan fırsatlara ilişkin meydana gelen zarar ispatlanamadığından bu talebin reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile yapılan masraflar nedeniyle 1.000,00 TL, mahrum kalınan kar nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL'nin davalılardan 1/2'şer oranda tahsiline, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı arsa sahiplerinin sözleşmeye konu taşınmazı satmak suretiyle...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 22.02.1994 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin arsa sahibi M. K.ile yüklenici M. K.F. M. arasında akdedildiği, 24.12.1998 tarihli aynı nitelikli ek sözleşmenin ise M. K.'un çocukları ile davalı V. İnşaat Ldt. Şti. arasında imzalandığı, davanın M. K.un tüm mirasçıları tarafından ilk sözleşmenin yüklenicileri ve ek sözleşmenin yüklenicisi olan davalı şirkete birlikte açılması gerektiği, ayrıca davaya dayanak ibraname ile 04.12.2005 tarihli belgelerde M. K.'un diğer mirasçıları ve ilk sözleşmenin yüklenicilerinin imzasının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 22.02.1994 ve 24.12.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ve davacıya ait taşınmazın tapu kaydındaki yüklenici lehine kurulan şerhin kaldırılması istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/12/2010 tarih, 2009/431 esas, 2010/419 karar sayılı ilamı ile davacılar ile yükleniciler arasında 11/06/1996 tarih ve 05156 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Suretiyle Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Eki olan 16/05/1997 tarih 055042 yevmiye nolu inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davalının 12/06/2012 tarihinde müvekkili ve bir kısım davalılar aleyhine kat irtifakı bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescili talebiyle dava açtığını, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/09/2014 tarih 2012/219 esas 2014/315 karar sayılı ilamıyla reddedilen dava Yargıtay 23....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nden kaynaklanmakta olup, eksik iş ve imalâtların sözleşmeye uygun hale getirilmesi için gerekli işçilik ve malzeme bedeli ile düşük kaliteli imalât nedeniyle uğranılan zarar karşılığı maddi tazminat ve gecikme nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yükleniciler davalı ... ve dava dışı .... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye dayalı olarak arsa hissesinin bir kısmının davalı kooperatife devredildiğini ve işi kooperatifin üstlendiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir iş yapılmadığını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptaliyle müvekkilleri adına tescilini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL kira bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir....
Dava ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga BK'nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “ Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ” iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....
Davacının manevi tazminat istemine yönelik yapılan incelemede;Manevi tazminata hükmedilebilmesi için TBK'nın 58 (Mülga BK.49 ) ve MK'nın 24.maddeleri gereğince hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, kural olarak sorumlularından manevi tazminat tahsilini isteyebilir. Ancak, sözleşmeye aykırılık hali, anılan yasa hükümleri gereğince kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadıkça ve ayrıca TBK'nın 58. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmiş olmadıkça manevi tazminatı gerektirmez....