DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, icra dosyasından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir....
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 17/02/2022 KARAR TARİHİ : 14/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 17/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalılar .... ve ... ile müvekkil şirket arasında imzalanan ...ihale kayıt numaralı hizmet alımı sözleşmesinden doğan damga vergisi tutarının süresinde beyanname verilip ödenmesine rağmen, ... Dairesi Müdürlüğü'nce vergi ziyaına sebebiyet verildiği gerekçesiyle herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın, mezkur ihalenin karar pulu bedeli olan 9.494.33-TL TL ve vergi ziyaı cezası tutarı olan 5.389,67-TL'nin davacı adına borç tahakkuk ettirilmesine yönelik işlemin iptali talebiyle, ... Dairesi Müdürlüğü'nce Başkanlık aleyhine ... Esas sayılı dosyasına kayden açılan davada Mahkemenin 29/09/2020 tarihli ve .....
Şu durumda; basit bir matematik hesabı yapılarak taşınmaz açık artırma şartnamesinde belirtilen 120 m²'den gerçek yüz ölçümü olan 73 m² çıkartılarak bulunan 47 m²'nin ihale bedeli ile oranlanması sonucu bulunan 48.997,00 TL'yi davacı zararı olarak belirten hesap bilirkişisi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir. b-Dosya kapsamından; davacının ihale yoluyla satın aldığı taşınmazı öncesinde gördüğü anlaşılmakta olup esasen görmeden ihaleye katılması hayatın olağan akışına da aykırıdır. En azından bir taşınmaz satın alınırken özellikle de bu yaşam alanı olacak bir ev ise ihale öncesinde evi görmesi beklenir. Davacının ihaleden sonra kendi gözlemiyle fark ettiğini iddia ettiği kullanım alanı metrekare farkını ihaleden önce de fark edebileceği açık olup bu durum, davacının müterafik (bölüşük) kusurunu oluşturmaktadır....
aleyhine 07/01/2016 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının ... Öğretmenevi Müdürü olarak görev yaptığı dönemde 12/06/2006 tarihinden önce 13 adet iştirakçi ve etkinlik sahibinden aldığı 4.587,00 TL'yi kurum kayıtlarına kaydetmeyerek gelir kaybına neden olduğunu, kendisine yapılan bildirime rağmen ödeme yapmayan davalı hakkında önce ... 4....
Davalı T3 vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Davalı T5 vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Öncelikle yargı yolunun hatalı olduğunu, yargı yolunun hatalı olmadığı varsayılsa bile somut talebin haksız fiil nedeniyle tazminat talebi olduğundan görevli mahkemenin İş Mahkemesi olmadığını, iş mahkemesinin görevli ve yetkili kabul edilse bile tazminat talebinin haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası olduğunu, bu durumda mevcut Borçlar Kanununa göre haksız fiilden doğacak sorumlulukta kusur şartının aranması gerektiğini, hataya neden olan işlemi yapanın T3 olduğunu, müvekkilinin hatasının bulunmadığını, davanın müvekkili bakımından reddi gerektiğini savunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK nın 355. maddesine göre: Bölge Adliye Mahkemesi, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlı inceleme yapar, kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. 2-Kabule göre de; Somut olayda, her ne kadar tensip zaptı ile davacı işverenin (borçlunun) tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne karar verilmiş ise de yeterli teminatın yatırılmaması nedeniyle takibin durdurulmadığı görülmüştür. İİK'nun 72.maddesinde davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alacağı düzenlenmiştir. Ancak ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığı ve alacaklının bu konuda bir zararı oluşmadığı için davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi'nin 05.12.2013 tarih ve 2012/16966 E., 2013/22229 K. sayılı ilamıyla, şirketin hakkında kamu davası açılan ortağının, ihaleden önce hissesini devretmesinin feshi haksız hale getirmiyeceğinin düşünülmemesi ve asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulması üzerine, uyma kararı verilen mahkemece, iddia,savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacı-birleşen davada davalı şirketin hakkında kamu davası açılan ortağının, ihaleden önce hissesini devretmesinin, feshi haksız hale getirmeyeceği, bu durumda, asıl davada davalı- birleşen davada davacı bankanın sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, haklı fesih halinde teminat mektubunun nakte çevrilerek irat kaydedilmesi gerektiği, ihtiyati tedbir kararı nedeniyle teminat mektuplarının geç alınmasından dolayı asıl davada davalı-birleşen davada davacının 23.753,43 TL zararının olduğu, talebinin ise 20.350,56 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine...
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Hukuki yararın dava şartı olduğu 6100 sayılı hmk'nun 114. maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.(HMK'nun 106). Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir....
Davacı alacaklı vekili, mahcuzların ihaleden alındığı iddia edilen takip dosyasındaki alacaklının davacı ile aynı işyerinde çalıştığını ve arkadaş olduklarını, satışın muvazaalı olduğunu, davacı ile borçlunun baba-oğul olup aynı evde oturduklarını ihaleden satın alının hayvanların borçlunun elinde iken haczedildiğini ve gerçekte borçluya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu vekili, takip konusu senede yönelik ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/933 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını ve alacaklı hakkında resmi evrakta sahtekarlık suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, mahcuz hayvanların davacıya ait olduğunu beyan etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi kararında özetle; "...davacı vekili tarafından lojman olarak kullanılan taşınmazın davalı kurum tarafından kamu ihale kanunu kapsamında ihale ile satılması neticesinde alındığını ancak deprem sonrası yapının riskli yapı olmasından kaynaklı ayıplı mal olduğu iddiasıyla tazminat istemli dava açılmışsa da, taşınmazın idare tarafından yapılan ihale ile alındığı bu kapsamda idari işlem olduğu idari işlemden kaynaklanan tazminat taleplerinin ancak idare mahkemelerinde talep edilebileceği gözetilerek..." davacının davasının yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar vermiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur....