HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/145 (Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkem T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2018/150 ESAS, 2020/367 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/150 Esas, 2020/367 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil bankanın davalı borçlular T11 Tic. Ltd, Şti. ve T13 Ordu 3....
Mahkemece, tasarrufun yakın akrabalar arasında yapılmış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Mehmet tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK m. 283/1)....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde;istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/97 Esas KARAR NO : 2023/84 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 13/02/2023 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 Davacı, açtığı Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasında, ... günlü dilekçesi ile davasından feragat etmiş olmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 1 ve 3 nolu davalılar ... ve ... aralarında muvazalı bir borçlanma yaratarak Antalya Genel İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı yedinde bulunan Davalı ...'e ait mallar üzerine haciz tatbik etmiş ve cebri icra ile mahcuzları 2. Nolu davalı olan ...'e satmış olduğunu, 2 nolu davalı ... ile 1 nolu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava İİK.'nundan kaynaklanan tasarrufun iptalil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamını izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK m. 283/1)....
Kat 12- 13 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı taşınmazdaki davalı Salih Alan 'a yapılan 13/09/2018 tarihli satışların muvazaa sebebi ile iptaline, olmazsa İİK 277 ve devam eden maddelerine göre tasarrufun iptaline ve tapu kaydının tashihine gerek olmaksızın tarafımıza haciz ve satış yetkisi verilmesini istemi, tapunun Aydın ili Söke ilçesi Çeltikçi Mah. 264 ada 2 parsel 4. Blok zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı taşınmazın davalı Salih Alan'a Davut Bulut mirasçıları tarafından yapılan 08/10/2018 tarihli 3/4 hissenin ve 18/10/2018 tarihli 1/4 hisseye ilişkin satışların muvazaa sebebi ile iptaline olmazsa İ.İ.K. 277 ve devam eden maddelerine göre tasarrufun iptaline ve tapu kaydının tashihine gerek olmaksızın tarafına haciz ve satış yetkisi verilmesinin istemine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır. Bu dosyalarda ihtiyati tedbir kararı verilemez. Çünkü aynına ilişkin değildir. Ancak İİK 277'ye dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK 281/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı vermek gerekmektedir....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin 21.3.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı tasarrufun iptali davası olarak belirtmesine ve davanın İİK 284 maddesi gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmamış olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dava, dava koşulu yokluğu nedeniyle reddedildiğinden AAÜT'nin 7/2 maddesi gereğince davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir....