Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olamaz. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K, 4 hukuk 2020/1254E-2021/1330K) Mahkemece her ne kadar dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin olarak gerekçelendirilse de bu anlatılanlara göre davacı TBK 19 maddesine göre dava açmakla aciz vesikası almasına gerek yoktur. Zamanaşımı da sözkonusu olmayacaktır. Davanın TBK 19....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosyasından bahsetmemiş dava sırasındaki beyanlarında davalıdan 04.08.2009 düzenleme tarihli 600.000 TL bedelli senet aldığını ifade etmiş bahsi geçen senet ile ilgili takibin de Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosyası olduğu, dava dilekçesinde delil kısmında bildirilen Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/ 15381 sayılı dosyası incelendiğinde ise takibin dayanağının 22.11.2007 tanzim 20.10.2008 vadeli 75.000 TL bedelli senet olduğu, anlaşılmıştır. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilmiş olmasına Ankara 5....
Mahkemece, dava konusu olayda borcun doğumundan önce tasarrufun yapıldığı ve dosyaya aciz vesikasının sunulmaması sebebi ile tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. . Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
itibaren (bu tarih dahil) 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) durdurulduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkemede açtıklarını, Müvekkil şirketin hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve zarar görmemesi adına; -duruşma günü beklenmeksizin- dava konusu tapu kaydı üzerine, İİK 281/2 uyarınca teminat aranmaksızın ihtiyati haciz konulmasını, taşınmazın tekrar el değiştirmesi halinde, müvekkili şirket bu durumdan hukuki ve ekonomik olarak olumsuz etkileneceğinden, taşınmazın tapu kaydına İİK 281.maddesi gereği ihtiyati haciz konulmasını, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile, TBK md.19 ve İİK 277 vd. maddeleri gereğince; davalı - borçlunun devrettiği taşınmaz ile ilgili, söz konusu devre ilişkin tasarrufun tapu tashihine mahal olmadan iptaline, söz konusu tasarrufa konu taşınmazın cebri icra yolu ile, izmir 10. icra dairesi 2017/16807 e. ile foça icra dairesi 2018/4 e. sayılı icra dosyalarından olan alacaklarını...
DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:24.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar vekili,takip konusu senedin teminat senedi olarak vade kısmı boş olarak verildiğini, takip konusu alacağın dava konusu tasarruftan sonra 13.8.2008 tarihli teminat senedinin tazmini ile doğduğunu, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, davanın İİK 284 maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığını, aciz belgesinin usulsüz olduğunu, dava konusu taşınmazın 400.000 TL bedelle alındığını, gerek İİK 277 ve devamı gerekse TBK'nun 19.maddesindeki iptal koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK 284.maddesinde öngörülen beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; ASIL DAVADA; Davacıların davasının KABULÜ İLE, dava konusu yapılan İzmir ili Tire ilçesi Yeni mah 1265 ada 5 parselde kayıtlı 8.326,35 m2 yüzölçümlü prefabrik sergileme salonu ve Atölye Binası ve arsası vasıflı taşınmazın davalılar arasında yapılan satımına ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 18 maddesi gereğince iptaline, davacı tarafa söz konusu taşınmaz üzerinde dava değeri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, BİRLEŞEN DAVADA; Davacının davasının KABULÜ İLE, İzmir ili Tire ilçesi Yeni Mah 1265 ada 5 parselde kayıtlı 8.326,35 m2 yüzölçümlü prefabrik sergileme salonu ve Atölye Binası ve arsası vasıflı taşınmazın davalılar arasında yapılan satımına ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 18 maddesi gereğince iptaline, davacı tarafa söz konusu taşınmaz üzerinde dava değeri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/103(E) 2022/340 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu T6 ile dava dışı temlik eden Yapı Kredi Bankası AŞ arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle borçlu aleyhine Edirne İcra Dairesi'nin 2016/34716 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalı borçlu T6'ın adına kayıtlı Edirne ili, Merkez ilçesi, Kirişhane Mahallesi, 5758 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 1/4 payını borcun doğumundan sonra alacaklıları zarara uğratmak kastıyla kardeşi T6'a sattığını belirterek, tasarrufun İİK. 277 ve devamı maddelerine göre iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle...