DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından tasarrufun borcun doğumundan 2 ay önce muvazaalı yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine, yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre; dava, İİK 277; olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuki sebebine bağlı iptali isteğine ilişkindir. Ancak, gerek tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında; diğer dava koşullarının yanında borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Söz konusu bu dava koşulu gerçekleşmediği takdirde de işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
Mahkemece haczin noter satışından sonra konulduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği davacının borçlunun kötü niyetini bildiğinin ve davacı yararına olan karini aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçeleriyle istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına, tasarrufun iptaline yönelik karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davası ile İİK'nun 97/17.maddesine dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Mahkemece, borçlunun borcun doğmundan sonra düşük bedel ile davalı kardeşine yaptığı satışın İİK'nun 278/3-1 maddesine göre iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının amacının muvazaalı takip nedeni ile tahsil edemediği paranın kendi alacağından sayılması olduğu anlaşıldığından, dava niteliği itibarıyla İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....
Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı, devredilen şirket hisselerinin devir bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, sunulan belgelerin resmi nitelikte olmadığı ve hisse devrinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilme koşullarından birisi tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Bunun dışında, alacaklının borçluda gerçek bir alacağının bulunması, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun aciz halini gösteren geçici (İİK md.105) veya Kesin (İİK md.143) aciz belgesinin sunulmuş olması gerekir. Somut olayda, takip konusu borcun, karardan sonra 05.12.2013 tarihinde ödendiği ve takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır....
nin tasarrufun tarafı olamıyacağı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteliğine ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava İİY.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf ...'dan ...'ya satılan taşınmazın bedelinin gerçekte ... tarafından karşılandığını öne sürmektedir ve bu tasarrufun mal kaçırma niyetiyle yapıldığını açıklamaktadır. Bu tür tasarrufların iptali dava edilebilir. Mahkemece taraflara delillerini ibraz ve ikmal etmeleri için süre verilmeli, davacı tarafın yaptığı takipte geçici veya kati nitelikte aciz vesikası (İİK.nun 105 ve 143 maddeleri ) alıp almadığı üzerinde durulmalı, delilleri toplandıktan sonra yukarda değinilen maddeler kapsmamında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanlış nitelendirme ile hüküm verilemez. Davacının temyiz itirazları yerindedir....
Mahallesi 1077 Ada 56 parselde kayıtlı taşınmazla ilgili davalılar arasındaki 15.5.2003 tarihli tasarrufun iptaline, söz konusu taşınmaz üzerinde davacı alacaklıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİY'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca elinde muvakkat veya kat'i aciz belgesi bulunan her alacaklı tasarrufun iptali davası açmaya hakkı vardır. Aynı yasanın 278, 279 ve 280. maddesinde ise hangi hallerde tasarrufun iptal edileceği belirtilmiştir. Somut olayda 12.11.2004 tarihli geçici aciz belgesinden borçlu ...'ın aciz halinde olduğu, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı, borçlu ile hukuki ilişkide bulunan davalı ...'nin borçlunun kiracısı olduğu, dosya içeriği ile sabittir. İİK 278/2 maddesinde edimler arasındaki fahiş farkın varlığı halinde yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde sayılacağı öngörülmüştür. Diğer taraftan 3.kişi ... borçlu ...'...
Mahkemece, borçlu hakkındaki takipten bir gün öncesinde farklı şahıslara araç satışı yapılmasının yaşam deneyimlerine aykırı olduğunu, borçlunun mali durumunun yerleşim yerindeki insanlar tarafından bilinebilir olduğu ve bu satışın alacaklılara zarar verme kastı ile yapıldığından bahisle istihkak davasının reddine tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı - karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/03/2021 NUMARASI: 2018/859 2021/498 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Somut olayda; dava, davalının Ltd şirket pay senedinin muvazaalı olarak devrine ilişkindir. Pay senetleri TTK 484 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava mutlak ticari dava olmakla ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki Tasarrufun İptali istemine ilişkin davada Kocaeli Asliye 1. Hukuk ve Kocaeli Asliye 2. Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının temlik eden bankanın halefi sıfatıyla tasarrufun iptali davasını açtığı, 4389 sayılı Bankalar Kanunu gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde görülmesi gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....