Dava, İİK'nun 277ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Duruşma açılmasını gerektiren bir cihet bulunmadığından inceleme ve müzakereler HMK'nın 353 ve 355.maddeleri uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, davalı- borçlu hakkındaki takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut noter satış sözleşmelerinden dava konusu araç 24.07.2012 tarihinde dava dışı ...a onun tarafından da 25.07.2012 tarihinde davalı ...’e mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşekkülü sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için kati aciz vesikasının sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava dayanağı ... dosyasında borçlu ile ilgili bir haciz yapılmamış olup aciz durumuda belgelenmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 27.10.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....
Mahkemece davanın muvazaa ile borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasıyla tasarrufun iptali davası ve taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, tasarrufun iptali davasının amacının tasarrufun paraya çevrilmesi suretiyle alacağın tazmin edilmesi olduğu değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, incelemeye konu tedbire ilişkin davanın hem aile konutu hukuksal nedenine dayalı (TMK,194) hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı (TBK,19) tapu iptal ve tescil davası olduğu hususu da gözetilerek davacının ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi ve verilecek karar gerekçesinin karışıklığa mahal vermemek için hangi hukuksal sebebe dayandığının denetime açık olacak şekilde gerekçelendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Nuri aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, dava konusu 2572 ada 3 parsel 10 bağımsız bölümü diğer davalı eşi Özleme devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptali ile dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından bahisle davacının ihtiyati haciz talebi red edilmiş ve bu karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı...... vekili, davalı borçlu ........ aleyhine 6183 sayılı Yasa gereğince icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazını diğer davalı .......'e sattığını tasarrufun iptali ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın para alacağına ilişkin olduğu ihtiyati tedbirin koşulları oluşmadığından bahisle davacının talebi red edilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Kanunun 24 devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 28/1.maddesi geriğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine ve dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak açılan ve red edilen ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Hasan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını oğlu Turgay’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların satışının baba-oğul arasında gerçekleştiği ve iptal şartlarının oluştuğu ancak yapılandırma sözleşmesinin ihlali halinde infaz edilmek kaydı ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Kanu'nun 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Hasan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını oğlu Turgay’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların satışının baba-oğul arasında gerçekleştiği ve iptal şartlarının oluştuğu ancak yapılandırma sözleşmesinin ihlali halinde infaz edilmek kaydı ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Kanu'nun 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....