Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/220 ESAS DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa Tasarrufun İptali ve Cebri İcra Yetkisi Tanınması KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Oktay'dan alacaklı olduğunu, davalı Oktay'ın, hakkındaki icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu taşınmazı üzerine almadığını ve diğer davalılar arasında muvazaalı olarak taşınmazın el değiştirdiğini ileri sürerek yoksuz muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile, bu talepleri yerinde görülmezse tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine ve tedbire yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar 1) ... 2) ... arasındaki davadan dolayı Üsküdar 1.Aile Mahkemesince verilen 13.12.2007 gün ve 379-794 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK 229 ve TMK 241 maddelere dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkin olup karar Aile Mahkemesince verildiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı borçlu T5 tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla diğer davalı T6 üzerine geçirilmesine sebebiyet verildiğinin ileri sürülerek İİK 277 vd. maddeleri gereğince taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 283. madde gereğince alacağımızla sınırlı kalmak üzere cebri icra yoluyla takip yapma hakkı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescile yönelik karar verilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. Düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava dilekçesinde terditli talep olarak ise İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi tanınmasına yönelik bu talebin yerinde görülmemesi halinde TBK'nun 19....
ve taşınmazların kıymet takdiri yapıldığı ancak bedelin alacağın yarısını dahi karşılamadığını, ağabeyinin ölümü nedeniyle de halen satışın gerçekleştirilemediğini, yasal mirasçı konumunda bulunan müvekkilinin murisin çocuk yaştaki oğullarına taşınmazlarını devretmesi sonucu miras konusu mallardan mahrum kalındığını, BK'nın 18. maddesine aykırı olarak iradelerine uygun sözleşmeyi iradelerine aykırı sözleşme ile gizledikleri, muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak taşınmazın tapuda temlikinin yapıldığını ve tescilinin yolsuz olduğunu, tapuda yapılan temlik ve tesciller illi olduğundan tapunun dayanağı sözleşme geçersiz ise tapu kaydının da TMK'nın 1025. maddesine göre iptali gerekeceğini belirterek davalılar adına .......
in diğer davalı şirkete borcu bulunmadığını, bu şirketten mal almadığını ve iş yapmadığını, kooperatif yöneticiliği yaparken malzeme satışı sırasında tanıştığını, müvekkilinin itibarlı kooperatifçi olması nedeniyle şirketin hatır senedi istediğini, verilen senetlerin hatır senedi olduğunu, kooperatifin işleri bitince şirket yetkilileri ile görüşmediğini ve bu nedenle senetleri alma imkanı olmadığını, müvekkilinin diğer davalıya borcu bulunmadığından takibin iptali talebini kabul ettiklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamından, muvazaa nedeniyle davalı şirket tarafından yapılan takibin iptali için öncelikli koşul olan davacının alacaklı olmak şartının kalmadığı ve ayrıca muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1293 E.2020/2526 K. Yargıtay 17.H.D.nin 2018/600 E. 2019/8865 K.) İhtiyati haciz/ihtiyati tedbir kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
Ne var ki mahkemece, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı, yoksa TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı iptal davası mı olduğu konusunda somut bir açıklama yapılmadan, gerekçede İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerinde açıklanan tasarrufu iptali nedenlerinden bahsedildiği, buna karşılık muvazaa hukuksal nedenine ilişkin herhangi bir değerleme ve belirleme yapılmadığı görülmüştür. Bundan ayrı, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre; tasarrufun iptali davaları, terditli olarak açılabilir ise de, böyle bir durumda dava dilekçesinde asli talebin ve feri talebin ne olduğu belirtilmelidir. Terditli bir dava açıldığında mahkemece öncelikle asıl istek incelenecek ve karara bağlanacaktır. Mahkemece asıl istek yerinde görülmez ise, bu takdirde feri istek incelenecek ve dava bu istek doğrultusunda değerlendirme yapılarak hükme bağlanacaktır....
Dava, İİK'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalarda amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyi niyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Ayni nitelikte değil şahsi nitelikte dava olduğu gibi bu tür davalar sonuçları itibarıyla daha çok lehine tasarrufta bulunulan 3.kişilerin hukukunu ilgilendirmekte, her somut olay özelliğine göre temelinde muvazaa veya haksız fiil gibi kabul edilebilecek tasarruflar nedeniyle alacaklı zarara uğramaktadır. Davada incelenmesi gereken hususun davalı borçlunun yaptığı tasarruflarının iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla İİK’nin 277 vd. maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekmesi nedeniyle görevin, İİK 281. maddesine göre genel mahkemelere ait olduğu da açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaparak 2 adet taşınmazı üzerine haciz koyduklarını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile borçlu tarafından davalılardan ... Oto Taş. ve Tic. A.Ş. yararına diğer davalı Euro Bank Tekfen A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini öne sürerek ipotek tesisine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir....