WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'nin davacı ...’e borçlu olmadığının anlaşıldığından bahisle asıl dava olan tasarrufun iptali davasının reddine birleşen menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

    Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.) Somut olayda davaya konu tasarruf hisse devrine ilişkin olduğundan mahkemece davaya konu hisse değerinin tasarruf tarihindeki değeri belirlenerek takip konusu alacak miktarı ile karşılaştırılmak suretiyle harca esas miktarın belirlenmesi gerekirken tasarrufa konu hissenin gerçek değeri belirlenmeksizin yargılamaya devam olunması yerinde görülmemiştir. Kabule göre de: Mahkemece hükmün gerekçesinde davanın 2004 Sayılı İİK nın 277 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, davacı vekilince 17/05/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde "taraflarınca ikame olunan davanın BK nun 18....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DAVA TARİHİ : 16/12/2009 KARAR TARİHİ : 10/12/2021 NUMARASI : 2018/41 Esas, 2021/1058 Karar DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAİRE KARAR TARİHİ : 16/04/2024 DAİRE KARARININ YAZILMA TARİHİ : 16/04/2024 İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/12/2021 tarih ve 2018/41 E. 2021/1058 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve hükmün davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür....

      1 parselde bulunan gecekondusunun yıkılarak TOKİ tarafından aynı yere yapılacak toplu konutlarda konut edinme hakkının alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla davalı eşi Ayşe Erdoğdu'ya devrettiğini belirterek TBK 19. maddesi gereğince ve İİK'nın 277 vd. maddeleri kıyasen uygulanmak suretiyle tasarrufun iptali ile kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtilaf konusu taşınmaz ve hak kayıtları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak ilamda icra takibinin muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalinin talep edildiğini, gayrimenkülün aynına ilişkin olmadığını, aksine iptali talep edilen icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasının talep ve dava edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince tasarrufa konu taşınmazlara %10 teminat karşılığında ihtiyati haciz konulduğu görülmüştür. Bu karara karşı davalılar süresinde itiraz etmiş ilk derece mahkemesi itirazı yerinde görmeyerek red kararı verdiği anlaşılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır....

      Mahkemece, davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin olduğu, anılan Yasanın 277.maddesine göre tasarrufun iptali davaları elinde muvakkat (madde 105/2) yahut kati (madde 105/1,143) aciz vesikası bulunan alacaklı tarafından açılabileceği, somut olayda borçlular hakkında düzenlenmiş bir kesin ya da muvakkat aciz vesikası olmadığı gibi hali hazırda davacı tarafından başlatılmış bir ... takibi de bulunmadığı, davacının yapacağı iş, konu ettiği alacağının tahsili amacıyla ... takibine girişmek ve ... takibinde borçluların aciz içinde olduğu anlaşılırsa ve İİK madde 277 deki şartlar oluşursa, o halde tasarrufun iptali davası açması gerektiği, davacının tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....

        Mevcut bu durum karşısında açılan dava TBK.'nun 19. maddesinde yazılı muvazaaya dayalı iptal davası değil, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası niteliğindedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....

          kira sözleşmesinde borçlu T8'nun bizzat tanık olarak yer aldığını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü sürenin bulunmadığını ve istinaf itirazlarının kabulünü talep etmiştir....

          Kat 30 numaralı bağımsız bölüm numaralı taşınmazları, borcun doğumundan sonra ve alacaklılarından mal kaçırma saikiyle muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiği iddiasıyla İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptali davası açarken, aynı zamanda, dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir ve İİK 281. madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep ettiği; mahkemece 03.11.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği ve bu ara karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna gelindiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları, tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Davanın konusu, tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar olmayıp, bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir....

          UYAP Entegrasyonu