"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/133 ESAS, DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları, Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11586 E. Sayılı icra takibinin ve bu takipten davalı/borçlı T5 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.nun 277,280/1 ve 283/1 maddeleri ile TBK.'nun 19.maddeleri gereğince iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/408 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. maddesine dayalı) KARAR : T.C. İZMİR BAM 1. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/3704- 2022/2756 T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3704 KARAR NO : 2022/2756 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN NUMARASI : 2022/408 Esas nolu ara karar DAVACI : DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ - DAVALILAR : 1- EDA SARI-- 2- OKAN BÜRCÜ-- DAVA : Tasarrufun İptali (TBK 19. maddesine dayalı) KARAR TARİHİ : 20/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2022 A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın icra takip nedeni ile maaş haczinde 2. ve 6. sırada olduğunu, Uşak 2....
Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 13.12.2021 tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararı hatalı olup davanın nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını, dava İİK Md 277 vd. gereği tasarrufun iptali davası değil TBK Md 19' a dayalı muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, Yargıtay kararları doğrultusunda İİK Md 277 vd. maddelerinden aykırı düşmeyenlerin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, davanın TBK m.19 gereği muvazaa davası olduğu belirtilerek konuya ilişkin hukuki değerlendirmeler ve emsal kararlara dava dilekçelerinde açıkça yer verdiklerini, bilirkişi raporuna göre davalı T6' ya yapılan devir işlemi yönünden; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunduğu, yapılan tasarruf işleminin muvazaalı olduğunu ve mutlak olarak iptalinin gerektiğinin tartışılmaz olduğunu, davalı T5 yapılan devir işlemi yönünden ise; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunmasa da bu devir yönünden...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/03/2021 NUMARASI: 2018/859 2021/498 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Somut olayda; dava, davalının Ltd şirket pay senedinin muvazaalı olarak devrine ilişkindir. Pay senetleri TTK 484 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava mutlak ticari dava olmakla ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "......
Dava; 6098 sayılı BK'nun 19. (818 sayılı BK'nun 18) maddesi uyarınca açılan muvazaaya dayalı temliki tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesine göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu uyarınca Aile Mahkemeleri, Aile Hukuku'ndan doğan dava ve işlere bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık ise, anılan yasal düzenlemeler kapsamındaki bir uyuşmazlık olmayıp davalı eş ile diğer davalının haksız eylem niteliğindeki davranışlarından kaynaklanmaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen Kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....