nin hukuki sıfatı olmadığını, çünkü icra dosyasındaki alacağı devir alan şirket Destek Varlık A.Ş. olduğunu, bu nedenle alacaklı sıfatının varlığını ispatlayamayan şirketin davada husumet ehliyeti yoktur ve mahkemece resen nazara alınması gerekirken, itirazlarına rağmen bu hususun nazara alınmamış olması hukuksal hata olduğunu, dava Borçlar Kanunu m.19 ‘a dayalı muvaza nedeniyle iptal davası olup, dosyaya ibraz edilen Yargıtay içtihatları nazara alındığında bu hukuksal nedene dayalı davalar Bedele dönüştürülemeyeceğini, Bidayet mahkemesinin İhtiyati hacze itiraz talebinin reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılarak kabulüne hüküm kurulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle Konya BAM 3.HD nin 2020/1256 esas 2021/188 Karar sayılı kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebi olarak yorumlandığını ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, herşeyden önce ihtiyati haciz kararının dayanığı olan tasarrufun iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davasının İİK m277 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini ve bu maddeye göre tasarrufun iptali davasını ancak elinde geçici yahut kati aciz vesikası olan alacaklının açabileceğini, bu açıklamalar ışığında müvekkilinin halihazırda davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından açılan tasarrufun iptali davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dayanağı hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararının da haksız ve hukuk aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilen ihtiyati hacze ilişkin itirazın...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, dava konusu Adana ili Yüreğir İlçesi Köprülü Mah. 9083 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın TBK 19 ve İİK 283 maddeleri ile tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi talebinde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33....
Sırada haciz işlemi uygulandığını, takibin müvekkili bankanın alacağının doğduğu tarihten sonra başlatıldığını, bu nedenle bonoya dayalı başlatılan takibin muvazaalı olduğu belirtilerek; muvazaalı icra takibinin iptali ile bu takip sırasında borçlu davalı ...'un maaşı üzerine konulan birinci sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun İİK.'nun 227 ve devamı maddleri ile TBK.'nun 19.maddesi gereğince iptaline, Bafra İcra Müdürlüğü'nün 2014/3940 Esas sayılı icra takibine konu müvekkili bankanın alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, bir takım hukuki müesseseleri kullanarak kendisi lehine menfaat temin etmeye çalıştığını, davacının diğer davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelemeye göre dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava, taraf muvazaası iddiası ile açılmış olup, dairemiz sadece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği bakımından görevlidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesine dayalı muvazaa iddiasına bakımından mülkiyet hakkının öncesinde davacıya ait olup olmadığı yönünden bir ayrıma da gidilmiş değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarihli ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olsun gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olsun dava ön koşulu iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gibi tasarrufun iptali davası için İİK'nun 280.madddesindeki 5 yıllık sürenin de geçmiş olduğu, BK'nun 19.maddesi için ise ön koşul olmadığı gibi davanın esasına girildiği ve davalıların muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, TBK'nun 19. ve İİK'nun 277. maddesine göre açılmış muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2022 tarih ve 2022/266 Esas, 2022/578 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 04/3/2022 tarih ve 2022/296 esas 2022/490 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Açılan dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali, terditli olarak ise TBK.nun 19.maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı iptal davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....
Kişinin davaya dahil edilmediği ancak bu dairenin satım bedeli ile davalı Döne DEMİR'in Şahinbey Abdülhamit Mah 6811 ada 3 parselde kain 3 nolu meskeni satın aldığı, sonrasında diğer davalı T1 satıldığı 3 nolu meskenin satımının muvazaalı olduğu belirtilerek 3 nolu mesekene ilişkin tasarrufun iptali talep edilmiştir. Davacı tarafça asıl dava dilekçesinde öncelikle BK nun 19. Maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine istinaden tasarrufun iptaline bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise İİK'nun 277. ve devamı maddelerine göre tasarruf iptaline karar verilmesini, birleşen dosya da ise muvazaa hukuksal nedeni ile (BK madde 19) tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davacının terditli talepte bulunmuş olması nedeni ile mahkemece bu talepleri 6100 Sayılı HMK'nın 111. Maddesi uyarınca ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm tesisi gerekir. Alacaklı kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.( BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir....