Hukuk Dairesinin 2021/19277 Esas ve 2022/10757 Karar numaralı, 21/09/2022 tarihli kararıyla özetle; "Asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. (...) Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne; tabidir. Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmesi caiz değildir....
T.. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi: Yerel Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3 kişi N.. T..'un kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında da davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu kabul edilerek, dava konusu tasarrufun belirtilen gerekçeyle İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi oldu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece davacı tarafa 6100 sayılı HMK.nın 31. (1086 sayılı HUMK.nun 75/2) maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa Borçlar Kanunun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal davası olarak mı açtıklarının, davalıların yaptıkları hangi tasarrufun iptalini istedikleri açık ve net bir şekilde açıklattırılması, davalılar arasında hukuki ve fiili irtibatın da bulunduğunun göz önünde tutularak tarafların toplanan ve toplanacak tüm delillerinin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir...
nun 19. Maddesi uyarınca boşanma ve mal rejimi davası sonunda verilecek tazminat ve tüm alacakların toplamı kadar tasarrufun iptali ile İİK'nın 281/1. Maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle haciz ve satış yetkisi verilmesine, davaya konu Muğla İli, Ortaca İlçesi, Karaburun Mahallesi, Göçebe Mevkii, 593 Ada, 208 parselde kayıtlı 628,83 m²'lik arsa, Mula İli, Ortaca İlçesi, Arıkbaşı Mahallesi, 609 Ada, 7 parselde kayıtlı 1/3 arsa paylı 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davası olduğunu, İİK md. 277 vd....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 17. HD., 2015/3673 E., 2017/4077 K.; Yargıtay 4. HD., 2020/3399 E., 2022/264 K.; Yargıtay 4. HD., 2021/2012 E., 2022/6837 K.) Öte taraftan bu tür davalarda dava değerini, davacının alacağının miktarı ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur. (Yargıtay 4. HD., 2020/1479 E., 2021/2039 K.) Mahkemece dava TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olmasına rağmen davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü ile aciz vesikası aranması hatalı olmuştur. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı davalı borçlu T5 Gıda Rek. San. Tic. Ltd....
Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; TBK'nin 19 uncu maddesi uyarınca muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süreye tabi olmadığından, tarafların ileri sürdükleri kanıtlar toplanıp değerlendirilerek, uyuşmazlığın esası hakkında nihai karar verilmesi gerekirken, eldeki davanın hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek tasarrufun iptali davasının ön koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, eldeki davanın İİK 227 vd gereği tasarrufun iptali davası değil TBK md 19'a dayalı muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, dava dilekçesinde açıkça YArgıtay kararları doğrultusunda İİK md 277 vd maddelerinden aykırı düşmeyenlerin kıyasen uygulanması talep edildiğini, eldeki davanın TBK md. 19 uyarınca muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğunu, yüksek mahkeme kararları gereğince muvazaalı işlemlerde esasen ortada satış işlemi ve iradesi olmadığından satış bedeli ödenmediğinden yapılan işlemin alacaklılardan mal kaçırma ve kredi temini için göstermelik olarak gerçekleştirildiğinden gerek hak düşürücü süre gerekse de zamanaşamı süresine tabi olmaksızın iptal kararı verilebileceğini, Yargıtay kararlarından da anlaşıldığı üzere davanın TBK md 19'a göre dayandığından yerel mahkemenin i2 ve 5 yıllık sürenin geçtiğine dair kabulünün yerinde olmadığını...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali ile TBK 19. maddesine dayanan muvazaalı işlemin iptali talebine ilişkin olduğu, somut olayda, muvazaalı olduğu iddia edilen takibin 24.10.2011 tarihinde başlatıldığı, davanın ise 22.05.2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali hukuki sebebine dayanan dava bakımından inceleme yapılamayacağının düşünüldüğü; diğer yandan, davacı tarafın dilekçesinde, TBK 19. maddesine de dayanarak, muvazaalı takibin iptalini talep ettiği, TBK 19. maddesi anlamında dava şartlarının davada mevcut olduğu anlaşılmış olmakla yargılamaya devam edilerek işin esasına geçildiği, iptali istenen Kayseri 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ,davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali olmadığı takdirde TBK 19 maddesi gereği muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali talebidir. Mahkemece ; davacının davasının kısmen kabulü ile; Fen-İş T4 T3 arasındaki dava konusu hisselerin devrine ilişkin 05/10/2012 tasarrufun Tunceli İcra Müdürlüğü'nün 2012/1040 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak kaydıyla TBK 19. madde gereğince muvazaa nedeniyle iptaline ve davacıya dava konusu hisseler üzerinde Ccebri icra yetkisi verilmesine, Fen-İş T4 davalı Cenk Ali YAŞAR'a devrine ilişkin bir tasarruf bulunmadığından bu husustaki talebin reddine, karar verildiği kararın davalılar T3 ve Fen-T4 ve Ticaret Ltd. Şti. vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı taraf Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/151 E....