İcra Müdürlüğü'nün 2016/505 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiklerini, davalı T6 kayden maliki bulunduğu Muğla İli, Bodrum İlçesi, Eskiçeşme Mahallesi, 12 ada, 48 parsel, zemin kat, 11 nolu bağımsız bölümünü, alacaklılarının alacaklarını sonuçsuz bırakmak amacıyla diğer davalılara devrettiğinden bahisle yapılan muvazaalı devirlerin; İİK'nun 277 v.d maddeleri uyarınca iptali ile, takibe konu alacak ve fer'îleriyle sınırlı olmak üzere, taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına ve taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, İİK'nun 277 v.d maddeleri kapsamında, tasarrufun iptali istemiyle açtığı davasını, 07/11/2017 Uyap kayıt tarihli ıslah dilekçesi ile, davasını tamamen ıslah ederek, TBK'nun 19. maddesine dayalı muvazaa davasına dönüştürdüğü ve mahkemece de, davanın TBK'nun 19. maddesine dayalı muvazaa davası olduğu kabul edilerek, yargılama bu şekli ile yapılıp, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/361 ESAS- NULL/NULL KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Gaziantep 6....
ye borçlandığını, hakkındaki icra takibine ve maaş haczine itiraz etmediği böylece davacının yaptığı icra takibinin karşılıksız kalmasına neden olduğu iddia edilerek mavuzaalı takip sonucu borçlunun maaşına konan haczin kaldırılmasını talep edilmiştir. İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davalarının amacı borçlunun 3.kişilerle yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden alacak ve eklentileriyle sınırlı olarak hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemektir. Yukarıda açıklamalar doğrultusunda dava hukuksal nitelikçe İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece esasa girilerek bu yönde taraf delilleri toplanmalı hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA 3.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca; -Dava, terditli açılmış olup, öncelikle İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olmadığı halde TBK'nun 19. Maddesine göre tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali talep edilmiştir. -Dolayısıyla, İİK'nun 277 ve devam şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise, bu kez TBK'nın 19 maddesine göre delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, terditli açılan davada, ilk talebin oluşmadığı sonucuna varılmış ise de ikinci talebe göre bir değerlendirme yapılmamış ve karar verilmemiştir. Bu itibarla, yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması ve tasarrufun iptal koşullarının değerlendirilmesi, şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise ikinci talep olan BK'nun 19. Maddesine göre de davanın irdelenmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep TBK'nın 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. madde gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, istinaf eden tarafın davadaki sıfatı da nazara alınarak, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış bir tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Şöyleki, 1- İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay 4. Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....