Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/127 E. sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davasının açıldığını, tasarrufun iptali davasının görüldüğü dosya üzerinden ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2020/39793 E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, oysa borcun kefili olan davalının kayın pederinin devrettiği araçlar için tasarrufun iptali davası açılmadığını, bu durumun davalı ile kefil olan kayın pederi arasında muvazaalı bir işlem olduğunu ortaya koyduğunu, muvazaalı temlik nedeniyle aslında alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, bu durumda borcun itfa edilmiş olması karşısında davacının da borçlu olmadığını, tasarrufun iptali davası kapsamında alınan ihtiyati haciz kararının uygulandığı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; temlik alınan takip dosyalarından davacının borcunun kesinleştiğini, yapılan temliklerin hukuka uygun olduğunu, kefil ... ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/186 E sayılı dosyası ile görülen menfi tespit davasında kısmen kabule karar verildiği, iş bu dosyaya menfi bir etkisinin de olmayacağının anlaşılmış olmasına göre davalı ... vekilinin ve davalı ... ve davalı ... temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 827,33 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 15/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş vekili, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin olmadığını, davacının icra dosyasında taraf olmadığını dolayısıyla menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının iddialarının istihkak davasında değerlendirilip karara bağlanması gerektiğini, davacının iddiaları ile ilgili olarak kendileri tarafından açılan İstanbul 3 İcra Hukuk Mahkemesindeki 2011/334 esas sayılı istihkak dosyasının derdest olduğunu , davacı ve davalılardan ...nin birlikte hareket ederek bir takım danışıklı işlemlerle alacaklılardan mal kaçırdıklarını, tasarrufun iptali için dava açtıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde , davalı şirketin adresinin Beşiktaş /İstanbul olduğunu, ihtiyati haciz dilekçesine başka bir adresin yazılmasında malumatları ve kusurları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar yargılamaya katılmamışlardır....
in borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle esas davanın kısmen kabul kısmen reddine birleşen davanın kabulüne dava konusu 703 ada 1 parsel nolu taşınmazın davalı borçlu tarafından davalı ...'a satışına ilişkin 11.8.2003 tarihli tasarrufun esas ve birleşen davanın davacılarının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Yukarıda izah edilen nedenlerle ve eldeki dosyanın tekemmül etmesi, toplanacak delil kalmaması, ve usul ekonomisi gereği, dava konusu alacağa ilişkin menfi tespit davası ile aciz belgesinin iptaline ilişkin davaların beklenmesine gerek olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar Esman Tahancalı, Mine Temel ve T1 vekilince istinaf edilmiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Ö.. vekili, takip konusu borçla ilgili açtıkları menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazı üzerindeki haciz ve ipotekle birlikte borca mahsuben sattıkların belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı O.. Ş.. vekili, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı alacağa mahsuben alıp 160.000 TL bedelle sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen değeri arasında misli fark bulunduğu, alacağa mahsuben yapılan taşınmaz devrinin mutad ödeme olmadığı, davalıların birbirini tanıdığı ve aralarında iş ilişkisi olması nedeniyle dava konusu 9.11.2009 tarihli tasarrufun iptale tabi olduğu, dava konusu taşınmaz davalı Okan tarafından elden çıkarıldığından davanın bedele dönüşmüş olması nedeniyle davanın kabulü ile 75.725,98 TL'nin davalı O.. Ş..'...
Mahkemece, davaya konu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit olunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı açılan ceza davasında adı geçen 19.6.2003 tarihli ifadesinde "olay tarihinde ben müştekiden mercimek almıştım, karşılığında dava konusu çeki keşide ederek verdim.Fakat ben müştekiye yaptığım alışverişten dolayı iki adet çek vermiştim. Dava konusu çek bedelini işlerimin iyi gitmemesi nedeniyle zamanında bankada hazır bulunduramadım. Halen ödemiş değilim çek bedelini ödemek için mehil talep ediyorum en kısa zamanda ödeyeceğim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Diğer yandan davacı aleyhine davacıya ait taşınmazların 3. kişilere usulsüz olarak devredilmesi nedeniyle tasarrufun iptali için dava açılmış, mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmiş ve hüküm davacı ......
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve menfi tespit davasının kesinleşmiş ve dava kapsamında davalının borç miktarının belirlenmesine göre davacı vekilinin ücreti vekalet ile ilgili temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve menfi tespit davasının kesinleşmiş ve dava kapsamında davalının borç miktarının belirlenmesine göre davacı vekilinin ücreti vekalet ile ilgili temyiz itirazları yerinde değildir....