Bozma ilamından sonra borçlunun mirasçıları ... ve ... davaya dahil edilmiş adı geçen dahili davalılar vekili müvekkillerinin Denizli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.3.2004 tarih 2003/934-2004/342 E-K sayılı ilamı ile borçlu muris ...'nun mirasının reddettiklerinden husumet yöneltilemiyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliler ve bozma ilamı doğrultusunda mirası reddeden dahili davalıların dava açılmadan önce taraf olma sıfatları kalmadığından dahili davalılar ... ve ...'na yönelik tasarrufun iptali talebini içeren davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... ...'nun borçlunun boşandığı eşi olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle aleyhine açılan davanın 6183 Sayılı yasanının 30.maddesi gereğince kabulü ile dava konusu 19.3.2002 tarihli tasarrufun vergi mükellefi ...'...
Şti’nin kötüniyetli oldukları ispatlanamadığından bu davalılar aleyhine açılan davanın reddine, davalılar ... ile ... arasındaki tasarruf yönünden taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasında misli fark bulunması nedeniyle tasarrufun 6183 sayılı yasanın 28/2 maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu, davalı ...’un taşınmazı elden çıkarması nedeniyle 328.000.00 TL nakti tazminatının bu davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATÜHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Yerel mahkeme kararı davalı ... vekiline 12.2.2009 davacının temyiz dilekçesi 18.3.2009 davalılar Emine ve ... ’nın temyiz dilekçesi 9.3.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, adı geçen davalı vekili 12.3.2009 tarihli dilekçesiyle hükmün onanmasını, 19.6.2009 tarihli ek dilekçesiyle ise hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, dava konusu tasarrufun 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 23.01.2015 tarihinde açıldığı, 6183 sayıl Yasa’nın 26.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı, tapunun iptali ve tescil isteminin ise, bu davanın amacının kamu alacağını ödemeyen ve mali durumu bulunmayan borçlunun kamu alacağının tahsiline imkan vermemek amacı ile yapılan işlemin iptali ile alacaklıya alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisini sağlamak olduğu,dava konusu taşınmaz üçüncü kişi üzerine kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerinden haciz ve satış istemi yetkisi verilmesi yoksa tapu kaydının ile borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği, tapu iptali istemi yönünde hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir. (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı )....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aynı yasanın 26 maddesinde 27, 28, 29 ve 30.maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkur maddelere istinaden dava açılamayacağının hüküm altına alındığı,somut olayda, 16.10.2008 tarihinde kesinleşen Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/129 Esas-2006/644 Karar sayılı ilamının güçlü delil niteliğinde olduğu, iptali istenen dava konusu hisse devrinin Kadıköy 1.Noterliğinin 15.2.1999 tarih 4995 yevmiye nolu sözleşmesi ile yapıldığı, tasarrufun iptali davasının ise beş...
İstinaf nedenleri; tasarrufun iptali isteğine konu taşınmazın pek düşük bir bedel karşılığında muvazaalı bir biçimde devredildiği açık olduğu halde yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir. Görülmekte olan dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki yasanın 28/2 maddesi uyarınca “kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” bağışlama hükmünde sayılmış ve bu tasarrufların iyi niyet koşulu aranmaksızın iptale tabi oldukları kabul edilmiştir....
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-HMK'nun 331. maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder....
Davalı ... vekili ... kararının tebliğ edilmediğini, 6183 Sayılı AATUHK gereğince takip yapılması gerekirken İİK hükümlerine dayalı olarak ilamsız takip yapılmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın yargı yolu (görev) yönünden reddi ile %20 tazminatın davacıdan tahsili savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,takip konusu alacağın kamu alacağı olması nedeniyle davacı tarafından 6183 Sayılı AATUHK uyarınca ödeme emri çıkarılıp tahsil yoluna gidilmesi gerekirken özel hukuk hükümleri göre takibe başlanmasının alacağın niteliğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan (yargı yolunun caiz olmaması) reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu 174 nolu parselle ilgili satışın 11.09.2007 tarihinde yapıldığı ve tasarrufu yapanların davalılar olmadığı, ayrıca davalıların mirası reddine ilişkin kararın....Mahkemesinin 2008/313 Esas ve 2009/462 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğinden kamu borçlusu olarak davalıların ...mirasçıları olarak sorumlu olacağı ve onlardan tahsil edilebileceğinden dava tarihi itibari ile dava şartlarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ../... -2- 2015/892 2017/1766 1....
Yeni olup, dava konusu ... plakalı aracın davalı borçludan kimlere devredildiğinin tespiti yapılmaksızın, davalı borçlu ve diğer tasarrufun muhatabı olana kişilere dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek öncelikle taraf teşkili sağlanmadan ve sonrasında da toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacı Maliye Bakanlığı'ndan harç alınmamasına, 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....