Mahkemece,davacı idare tarafından gönderilen 19.07.2006 tarihli ödeme emrinin iptali için dava açıldığı,... 2.İdare mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından ödeme emirinin iptaline karar verilerek kesinleştiği buna göre 6183 sayılı Yasa kapsamında kesinleşmiş bir takipten ve buna bağlı olarak kesinleşmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalarını görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında kesinleşmiş bir takibin varlığı da gereklidir. Ancak dava koşullarındaki eksikliklerin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Somut olayda davacı tarafından borçlu ... hakkında takip yapılmış ilk çıkırtılan 19.07.2006 tarihli ödeme emri iptal edilmiş isede aynı takip dosaysından bu kez 08.06.2015 tarihli ödeme emri tebliğ edilmiştir....
Hazinesi ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Şişli 5.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 13.11.2007 gün ve 347-397 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17.Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.03.2008 gün ve 137-79 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muhakemat Müdürlüğü ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 04.12.2007 gün ve 252-499 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17.Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2019 tarih, 2017/1084 Esas ve 2019/10593 Karar sayılı bozma ilamında; "somut olayda, 6183 sayılı yasa 35. maddesi hükmüne göre limited şirket ortağı olan ...'ın tasarruf ve devir tarihine kadar doğan ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacaklarından “hissesi oranında” sorumluluğu bulunduğu, buna göre işin esasına girilmesi gerektiği halde, mahkemece hiçbir sorumluluğu bulunmadığı yönünde verilen kararın isabetli olmadığı" belirtilmiştir....
ın davalı şirkette çalışanı olarak gözüktüğü, davalı şirkette ortaklık payı/hissesi yönünden ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına ilişkin kaydının bulunmadığı, davalı ...’ın sadece davalı şirket adına vekaleten işlemler yaptığı ve şirketin gizli ortağı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı anlaşıldığından buna ilişkin tespit talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....
Mahkemece, davalı ... adına tescilin mahkeme kararı gereği yapıldığının anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine, davalı ... ve borçlu arasında tanışıklık olmamakla birlikte taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı olduğundan bahisle bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....
un borçlunun oğlu olması dolayısı ile borçlunun alacaklılardan mal kaçırma ve ızrar kastını bilerek hareket ettiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....
a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, verilen karara dava dışı ... tarafından yapılan itiraz üzerine taşınmazın davalılar adına kayıtlı olmaması nedeniyle kabul edilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK'nin 281.maddesi uyarınca, tasarrufun iptali davalarında alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunma hakkına sahiptir. Somut olayda alacaklı her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan bu talebin İİK'nin 281.maddesi kıyasen gözönünde bulundurularak ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilmesi ve son malik ...'...
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden temyiz aşamasında dava konusu borcun yapılandırma yasasından yararlanılarak tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda gerekli araştırma yapılarak değerlendirilip sonucuna göre davanın konusu kalıp kalmadığının araştırılarak bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....