Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. Gerek İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında, gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davası İİK’nin 283 üncü maddesinin 2 nci fıkrasına göre maddesine göre, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Yani dava konusunun borçludan satın alan şahıs tarafından elden çıkarılması (devredilmesi) halinde davacı alacaklı dördüncü kişiyi davaya dahil etmeden üçüncü kişi yönünden bedele dönüştürmek veya dördüncü kişiyide davaya dahil ederek her iki tasarrufun da iptalini istemek gibi ihtiyari bir hakka sahiptir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/76 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/06/2021 tarihli, 2021/76 Esas sayılı ara kararı aleyhine davalı T3 İhr. Tic. San....
Aynı davada öncelikle tasarrufun iptali, olmadığı taktirde nakden tazminat talep edilmesi ve hem taşınmaz üzerine hem de tasarrufun iptali talebinin reddi ihtimaline binaen üçüncü kişi yönünden istenen nakden tazminat miktarı kadar ihtiyati haciz isteminde bulunulabilir. Şartları mevcutsa mahkemece bu talep hakkında karar verilmelidir. 2004 Sayılı İİK 265/1. fıkrasına göre; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir....
AŞ vekili tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 18.07.2018 günlü karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine, kararın resen kaldırılmasına, İİK 283/2 maddesi gereğince dava konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinin davalı 3. kişiden nakden tazminine dair verilen 14.02.2019 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
A.Ş’nin ortaklarından dava dışı ...’in gelini olmasına İİK'nın 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...’nin, kayınperinin ortağı olduğu borçlu Şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalı 4. kişi davaya dahil edildikten sonra davacı tarafından dahili davalı hakkında bir delil ileri sürülmediği gibi açılan dava bedele dönüştürüldüğünden bu kişi aleyhine açılmış davanın reddi gerekirken yazılı olduğu gibi bedelle sorumlu tutulması isabetli değildir. 3- Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davaclar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, müvekkillerinin mahkeme ilamı ile davalı şirketten alacaklı olduğunu, borçlu hakkında başlatılan ilamlı icranın sonuçsuz kaldığını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak için muvazalı olarak diğer davalıya taşınmazını sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı şirket vekili ile davalı ... davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
şekilde inceleme yapmadığını, müvekkilinin 175.000 TL bedel ile almış olduğu taşınmazı satın almış olduğu taşınmazın bulunduğu bölgenin ailesiyle birlikte yaşamaya elverişli olmadığını ve ilgili bölgenin sık sık toplumsal olayların yaşandığı bir bölge olması sebeplerinden ötürü söz konusu taşınmazı dilekçe ekinde sunulan 07.06.2018 tarihli Emlak Alım Satım Sözleşmesi ile 180.000,00 TL bedel üzerinden devrettiğini, tapuda satış bedelinin daha az gösterilmesi uygulamada çok sık karşılaşılan bir durum olduğu gibi müvekkili tarafından sunulan banka dekontlarına rağmen bu hususun aleyhe yorumlanması hukuken kabul edilemez olduğunu, tasarrufun iptali davalarında Yargıtay'ca önem atfedilen bir diğer husus dava konusu tasarruf işleminin butlanı talebine dayanak gösterilen delillerin ne olduğu noktasında toplandığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ve dava konusu ettiği tasarruf işleminin iptali istemine dayanak olarak yalnızca iptali istenen tasarruflara konu taşınmazlara ilişkin...
nun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı T4'den alacaklı olduğu, takip sırasında davalı borçlunun sahibi olduğu taşınmazları diğer davalılara sattığı, bu satış işleminin muvazaalı ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali ile davacı alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince; 292 ada 1 parsel 13 bağımsız bölüm no'lu taşınmaz yönünden davanın reddine, davalı T6'e devredilen 4440 sayılı parsel sayılı taşınmaz yönünden tasarrufun iptaline ve alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesine, davalı T3'a devredilen 292 ada 1 parsel 8 no'lu bağımsız bölüm yönünden tasarrufun iptaliyle davalının taşınmazı elden çıkardığı için nakten sorumluluğuna karar verilmiş, bu karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 Ara Karar NUMARASI : 2020/69 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, İçerenköy Mahallesi, 2424 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline, bu talepleri kabul edilmez ise TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi verilmesine, Mahkemece davanın 3.şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde...
den dava konusu taşınmazın iyi niyetli 3. kişi Selime'ye satış değerinin istenebileceği, gerekçesiyle davacının talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapmış neticesinde de davanın kabulüne karar vermişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir....