Somut olayda davacı vekili; dava konusu taşınmazın davalı borçlu ... adına kayıtlı iken aleyhine açılan destekten yoksun kalma ve tazminat davası nedeniyle mal kaçırmak amacıyla 25.03.2003 tarihinde taşınmazı davalı ...'a devrettiğini, bunun üzerine Dereli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/101 Esas ... dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında mahkemenin satışın iptaline karar verdiğini, satışın iptali davasının kesinleştirilmemesini fırsat bilen davalı ...’ın taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını, iş bu satışın müvekkillerine zarar vermek amacıyla yapılmış olduğunu belirterek bu tasarrufun iptalini talep etmiş ve mahkemece dava; hukuki tasnifinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olarak kabul edilmiş ve dava bu şekilde görülmüştür....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı, tasarrufun iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İİK.280/III.maddesinde gösterilen iptal koşullarının gerçekleşmesine göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 669,00 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, 09.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Davalı ... vekili, davalıların kardeş olduğunu, müvekkiline olan borçları nedeniyle taşınmazları devrettiğini, borçlunun maaşı ve menkulleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları borçlu ile ilgili elinde geçici (İİK madde 105) veya kat'i (İİK 143.md.) aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda borçlu hakkında düzenlenmiş kati aciz belgesi bulunmamaktadır. Yine borçlu aleyhine yapılan takip sonucu 16.11.2005 tarihine kadar düzenlenmiş haciz tutanağı bulunmadığından geçici aciz belgesinin bulunduğundan da söz edilemez. Ne varki davacı vekili temyiz dilekçesinde hacze gidildiğini ve borçlunun mallarının borcu karşılamadığına ilişkin ellerinde geçici aciz belgesi bulunduğunu bildirmiştir....
Davalı ..., dava konusu taşınmazı emeği ve çalışmasının sonucu biriktirdiği para ile yabancıya gitmemesi için etraftan borç alarak satın aldığını, taşınmazı aldığı tarihte kayınpederi aleyhinde ... takibi olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasında dava ön koşullarının bulunduğu belirtilerek, tasarrufun kayınpeder-damat arasında yapılmış olması nedeniyle iptale tabi olduğundan davanın kabulü ile davacının ... ....... Müdürlüğünün 2012/15923 E. sayılı ... dosyasındaki alacağı nedeni ile dava konusu .... İli, ... İlçesi, ....Köyü, ....Mevkiinde kain ....993,97m2 miktarındaki halen davalı ... . Bozuk adına tapuda kayıtlı bulunan 114 ada, 95 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davalılar arasındaki .../.../2012 tarihli satışın ve tasarrufun davalı-borçlu ...'...
Ancak; Her ne kadar dava dilekçesinin talep sonucunda İİK'nin 277. ve devamı maddelerine dayanılmış ise de; davanın konusu olarak, "muvazaa nedeniyle TBK 19. maddesi ile İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali " gösterildiği gibi, dava dilekçesi içeriğinde satış işlemlerinin danışıklı olduğu iddiasının da ileri sürüldüğü anlaşıldığından davanın terditli, yani kademeli olarak açıldığı kabul edilmelidir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların yalnızca icra takibine konu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. TBK'nın 19. maddesine göre, 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 20/06/2018 tarih, 2016/1495 Esas ve 2018/6171 Karar sayılı bozma ilamında; "Somut olayda ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı... İnş.Hafr.Nak. Gıda.Taah.San.Tic.Ltd.Şti. İflas İdaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafın istemi bu şekilde değerlendirilmiş, karar gerekçesi buna göre oluşturulmuş ve davacı tarafça da bu yöne ilişkin bir itirazda bulunulmamıştır. İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacılar tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, borçlunun aciz halinin resen araştırılması gerektiği hususunda da bir tereddüt yoktur....
Davacı taraf ne dava dilekçesinde nede yargılama sırasında İİK.nın 277 ve devamı maddelerine dayanmadığı gibi ön incelemeden sonraki ilk duruşmada davasının BK.18. Maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkin olduğunu açıklamıştır. Böylece tüm dosya içeriğinden davacının davasını özellikle BK.nun 18.maddesine dayalı olarak açtığı ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18. maddesindeki genel muvazaaya dayalı iptal istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu üzere yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....