ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2022 NUMARASI : 2022/727 ESAS, 2022/593 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Silifke 1....
parselde kayıtlı 13.055,79m² fındıklık niteliğindeki dava konusu taşınmazın öncelikle ihtiyaten haczine karar verilmesini, borçlunun devrettiği satış şeklindeki tasarrufi işlemlerinin BK.19 ve İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince müvekkili varlık yönetim şirket alacakları yönünden iptalini, muvazaalı devir işlemlerinin BK.19. maddesi gereğince iptali ile söz konusu taşınmazın tasfiyesi ile ilgili İİK 277 ve devamı maddelerindeki prosedüre riayet edilerek tasfiyenin gerçekleştirilmesini, davanın üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde ise taşınmazın elden çıkartıldığı tarihteki değerleri nispetinde ve alacakla sınırlı olmak üzere, alacağın faiz ve fer'ileri ile yapılan takip masrafları da gözetilerek nakden tazminini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/03/2021 NUMARASI: 2018/859 2021/498 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Somut olayda; dava, davalının Ltd şirket pay senedinin muvazaalı olarak devrine ilişkindir. Pay senetleri TTK 484 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava mutlak ticari dava olmakla ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "......
Aliye Hukuk Mahkemesinin 2013/163 Esas 2015/95 Karar sayılı dosyasında davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirildiği ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12025 Esas 2018/1166 Karar sayılı ilamı ile de bu kararın onandığı anlaşılmakla TBK 19.maddesi uyarınca muvazayaa dayalı dava olmadığı davanın ve iddianın ileri sürülüş biçimi olarak davanın İİK 277 ve devam eden maddelerince belirilen tasarrufun iptali olduğu bu davalar batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer hükmü gereği davacının sözkonusu davayı beş yıl geçtikten sonra açtığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2019 NUMARASI : 2018/449 ESAS, 2019/474 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T5 ve davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı T5'nın müvekkili bankaya Genel Kredi Sözleşmesi sebebi ile borçlu olduğunu, bu borç sebebi ile İstanbul 12. İcra Dairesinin 2018/25321 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla Hatay İli, İskenderun İlçesi Kavaklıoluk Mahallesi, 2185 parsel A4 blok, 17 nolu bağımsız bölümü 26/12/2017 tarihinde davalı T3'ya bağışlama yolu ile devrettiğini ileri sürerek davaya konu tasarrufun İstanbul 12....
Mahkemece, davanın İİK'nnu 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin olduğu ve İİK'nun 284.maddesi gereğince bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiği, ilk tasarrufun 08.09.2009 tarihinde yapıldığı davanın ise 17.12.2014 tarihinde açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, temyiz esas defterine kaydı olmadığı ve temyiz harcı da yatırılmadığı anlaşıldığından usulüne uygun olmayan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 30.06.2015 tarihli oturumda hakimin uyuşmazlığı İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğuna ilişkin tesbitinin davacı vekili tarafından da imzalanmış...
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İncelenmesine ihtiyaç duyulan; Muğla 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7057 E sayılı icra dosyasının aslının ve/veya eksiksiz onaylı örneğinin (yerel mahkemece gerekçeli kararında takibe itiraz edildiği ve takibin durduğunun beyan edilmesi üzerine açılmış itirazın iptali davasının numarası da öğrenilerek) ilgili merciinden talep edilerek dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....