ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/08/2021 Ara Karar NUMARASI : 2021/352 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İDDİA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T6 vekil edenlere kesinleşen iki ayrı takip dosyası ile borçlu olduğunu, Tatvan İcra Müdürlüğü'nün 2021/653 esas sayılı dosyasında mevcut 23/06/2021 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası hükmünde olduğunu, borçlunun haczi kabil malvarlığı bulunmadığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak için tüm malvarlığını ödeme gücü olmayan ve oğlu olan diğer davalıya muvazaalı bir şekilde devrettiğini beyanla dava konusu Tatvan ilçesi Pınarbaşı mahallesi 470 ada 13 ve 64 parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına ve anılan taşınmazlarda davalılarca yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK 283/1.madde kıyasen uygulanarak haciz ve satış istenebilmesine; bu talebin kabul edilmemesi halinde İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1265 KARAR NO : 2022/174 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/50 ESAS - 2021/34 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenin davalı Fariz Biçer'den alacaklı olduğunu, dava dışı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi nedeni ile kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine kat ihtarı gönderildiğini ve takip başlatıldığını, itiraz üzerine dava açıldığını, alacağın temlik alındığını, davalı borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile adına kayıtlı taşınmazı diğer davalıya devrettiğini beyanla İİK 277.madde uyarınca tasarrufun iptaline olmadığı takdirde TBK 19.madde uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı vekili T3 yanıt dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Açıkça belirtilmese de, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dayanılan maddi vakıalar karsısında, davacının yazılı isteminin içinde ve özünde, İİK 277 vd maddeleri içeriğinin yer aldığının kabulü gerekir. Bu itibarla dosya içinde açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde davacı alacağına yeter miktarda cebri icra yetkisini kullanma hakkı elde eder. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Mevlüt aleyhine takip yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle borçlunun arsasını davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerinde cebri icra hakkı tanınmasını İİK 277 vd maddelerine göre dava sübut bulmadığı takdirde muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu tarafların birbirinin yakını ve arkadaşı olmadığını, bedelin tüm satışlarda farklı gösterildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İİK. 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 17 ) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... ve davalı ... vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK'nun 284. maddesine göre "İptal davası açma hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer" maddesinde belirtilen beş yıllık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....
süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
Noterliğinin 05.12.2012 tarih ve 239434 yevmiye no.lu sözleşmesi ile Girişim Varlık Yönetim A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili imkanı bulunmadığını, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olup İİK. 277. ve devamı maddeleri ve TBK. 19. maddesi uyarınca da iptali gerektiğini belirterek, tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğünün 2010/6464 esas sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, İİK 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Maddesi ve İİK 277 maddeleri uyarınca iptali ile davalı T4, davalı T3 “ın nam-ı müstearı olarak hareket ettiğinin ve iş ortaklıklarının tespiti ile davalı T4 üzerinde gözüken mal varlığının davalı borçlu ile ortaklığının tespitine ve davalı T4 adına görünen tüm mal arlığı ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar üzerinde müvekkili bankaya TBK 19. Maddesi ve İİK m.277 vd. uyarınca öncelikle İzmir 13.İcra Müdürlüğü 2019/9361 Esas sayılı takip dosyasına alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Dava, T.B.K md. 19 ve İ.İ.K....