Davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını haklı kılacak hiçbir husus ispatlanamamıştır. Gösterilen nedenlerle ilk derece mahkemesinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/100-2014/444 Dava, tedbir nafakası ile tasarruf hakkının sınırlandırılması istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Halihazırdaki temsil yetkisine sahip şirket yöneticisinin temsil yetkisinin tedbiren tamamen kaldırılması halinde, şirketin yapmış olduğu işlerin büyüklüğü ve şirketin bilançosu nazara alındığında şirket yönetimindeki süreklilik aksayacak, şirketin menfaatlerinin tam anlamıyla sağlanması güçleşecektir. Zaten davacı da yöneticinin temsil ve ilzam yetkisinin sınırlandırılmasını talep etmiştir. Davacının geçici ilmuhaber asıllarını ibraz etmiş olması ve kayyımla ilgili giderlerin davacı tarafça karşılanacak olması nedeniyle HMK'nın 392. maddesi uyarınca takdiren teminat alınmasına gerek görülmemiştir.Halihazırdaki yöneticinin temsil ve ilzam yetkisi muhafaza edilmek suretiyle, temsil ilzam yetkisinin, denetim ve onay kayyımının onayına bağlanmak suretiyle sınırlandırılması yönündeki tedbir talebi haklı olup, bu talebin ilk derece mahkemesince reddine dair ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü yönünde aşağıdaki karar verilmiştir....
yetkisinin, çekilecek krediler ile kefil olunacak kredilere ilişkin tasarruf yetkisinin ve ayrıca hat çıkarması veya hat devralmasına ilişkin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
Uyuşmazlık konusu olan aile konutu ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talepleri evlilik birliğinin genel hükümleri kısmında düzenleme altına alınmıştır. Aile konutu kavramı, Kanun’un 194. maddesinde hüküm altına alınmış ve malik olmayan eşe aile konutu olarak özgülenen taşınmaz hakkında tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini talep edebilme hakkını sağlamıştır. Birliğin korunması üst başlığı altında düzenlenen TMK’nın 197. maddesinde ise birlikte yaşamaya ortak olmayan bir kararla ara verilmesi hâlinde eşlerden birinin istemi üzerine hâkim tarafından alınacak tedbirler düzenlenmiştir. Aynı başlık altında düzenleme yeri bulan 199. maddeye göre ise; hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçüde, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak diğer eşin rızasıyla yapabileceğine karar verebilir. 15....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması - Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, davacı lehine hükmedilen nafaka ve miktarı ile artırım kararı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğine (Av. As. Ücr....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199'ncu maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlanması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlanma şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği, 19.01.2016 tarihinde, kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda kadının tasarruf yetkisinin sınırlanması davasının esası konusuz hale gelmiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 199. maddesi uyarınca açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazları gıyaben satacağını duyması neticesinde malları üzerine tedbir konulmasını talep ettiği, dava dilekçesinde delil olarak sadece nüfus kayıt örneğine dayandığı, mahkemece" Somut olayda, davacının dava dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal mal rejiminin mal ayrımına dönüşümü Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 199. maddesi uyarınca eşlerin tasarruf yetkilerinin sınırlandırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlanmasına iki halde gidilebileceğini öngörmüştür. Bunlardan birincisi; sınırlanmayı ailenin ekonomik varlığının korunması gerekli kılmalı, ikincisi ise evlilik birliğinden ... mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesidir. Her iki halde de yasa, sınırlanmanın ölçülü olmasını aramıştır. Ölçülülük, sınırlanma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlanmanın gerekli ve orantılı olmasını gerekli kılar. Olayda davalı erkeğin iş bu dava tarihinden 20 ... kadar önce bir taşınmazını devir ettiği, diğer mal varlığı değerleri ile ilgili elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlanma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalının ......