dönemde, davalı kurumca kendisine 2926 sayılı yasaya bağlı tarım bağkur sigortalılığı başlatıldığını, iş hizmetleri birleştirmeye geldiğinde davalı kurum, davacının ek-5 prim ödemelerini iptal ederek bu ödemeleri 2926 sayılı yasaya bağlı tarım bağkur sigortalılığı olarak tescil ettiğini öğrendiğini, bunun nedeninin ise ziraat odası kaydının açık olduğunun davacıya söylendiğini, bu kaydı kapattırması gerektiği hususunun davacıya söylenmediği, davacının başka bir sigorta koluna bağlı olmadığı düşünülerek 2013- 2017 yılları arasında yapmış olduğu ek -5 tarım prim ödemesinin emeklilik başvurusu yaptığında , ödediği primlerin 2926 sayılı yasaya bağlı tarım bağkur sigortalılığı sayıldığı öğrendiğini, bu sebeple talep tarihi olan 03/07/2018 tarihi itibariyle emeklilik şartlarının taşımaz hale geldiğini, ek-5 tarım primleri geçerli kabul edilmesi halinde talep tarihinde emekli olabileceğini, davacının tahsis talep tarihinde 7143 sayılıyapılandırma yasası yürürlükte olduğunu, bu yasadan faydalanarak...
Mahkemece, davacının 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasa'dan yaralandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.6.2008 tarihli talebi doğrultusunda, prim kesintisine istinaden geriye dönük olarak 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının prim borcundan kurtulmak maksadı ile 21.8.2008 tarihli dilekçesi ile yaşı ileri olduğundan tarım bağkur sigortalı olmak istemediğini Kuruma bildirdiği, bu dilekçe üzerine davacının tarım bağkur sigortalılığının aynı tarih itibariyle iptal edildiği, ancak 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacının 3.5.2011 tarihli başvurusunda 6111 Sayılı Yasa'dan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediğini Kuruma ilettiği, Kurumun 18.5.2011 tarihli yazısı ile davacıya daha önce verdiği dilekçeye istinaden sigortalılığının iptal edildiğini bildirdiği anlaşılmaktadır....
Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmediğinden, davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler yerindedir. Davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler dışında sigortalılık koşulları bulunmadığına göre 6111 sayılı Kanun' dan yararlanması da söz konusu olamayacağından, davacının kurumca kabul edilen tarım bağkur sigortalılık sürelerine göre yaşlılık aylığı koşullarını yerine getirmediği anlaşılmakla davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davacı, Kurumca kabul edilen süreler dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığından davanın reddine karar vermekten ibarettir....
tarihi ile 31.12.1999 tarihleri arası 2926 sayılı yasaya göre Tarım Bağkur kapsamına alınması gerektiğinden bahisle SGK Çal Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat ettiği, SGK cevabi yazısında; " 31.12.199 yılına ait evrağınız için Denizli SGK ile yapılan yazışmalar neticesinde kesinti belgesi değildir" denilmek suretiyle herhangi bir işlem yapılmadığı, müvekkilinin yürütmekte olduğu tarımsal faaliyete ilişkin olarak 02.08.1999 Tarihinde yetiştirdiği ürünü yine Çal TMO' ye sattığı, Çal TMO Bağkur prim kesintisi yapılmış kurum hesabına yatırıldığı, 2926 sayılı Mülga Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, adı geçen kuruluşlarla müvekkili arasındaki söz konusu ilişki, kurum kayıtlarının tetkikinden tespit edilebileceği ve açıklanan nedenlerle müvekkilinin 01.09.1999 ile 31.12.1999 tarihleri arası Zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, kurum kayıtlarının düzeltilmesine, yargılama gideri ile vakalet ücretinin karşı...
tarihi ile 31.12.1999 tarihleri arası 2926 sayılı yasaya göre Tarım Bağkur kapsamına alınması gerektiğinden bahisle SGK Çal Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat ettiği, SGK cevabi yazısında; " 31.12.199 yılına ait evrağınız için Denizli SGK ile yapılan yazışmalar neticesinde kesinti belgesi değildir" denilmek suretiyle herhangi bir işlem yapılmadığı, müvekkilinin yürütmekte olduğu tarımsal faaliyete ilişkin olarak 02.08.1999 Tarihinde yetiştirdiği ürünü yine Çal TMO' ye sattığı, Çal TMO Bağkur prim kesintisi yapılmış kurum hesabına yatırıldığı, 2926 sayılı Mülga Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, adı geçen kuruluşlarla müvekkili arasındaki söz konusu ilişki, kurum kayıtlarının tetkikinden tespit edilebileceği ve açıklanan nedenlerle müvekkilinin 01.09.1999 ile 31.12.1999 tarihleri arası Zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, kurum kayıtlarının düzeltilmesine, yargılama gideri ile vakalet ücretinin karşı...
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı SGK istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, Bafra Ziraa Odası tarafından düzenlenen 20/01/2009 tarihli kaydın muafiyetli kayıt olduğunun tespitine istinaden davacının zorunlu tarım bağkur sigortalısı sayılamayacağından sigortalılık sürelerinin iptaline yönelik kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu, yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; zorunlu tarım sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali talebine ilişkindir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2018/405 ESAS - 2019/217 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin, davalı kuruma esnaf bağ-kur girişinin mevcut olduğunu, ancak müvekkilin çiftçilik yaptığından dolayı tarım sigortası giriş yaptırdığını ve tarım sigortası primleri yatırmaya başladığını uzun bir süre tarım sigortası primi yatırdığını, ancak belirli bir süre yatıramadığını, müvekkilinin davalı kurum bünyesinde tarım sigortası prim borcunun biriktiği ve daha sonra yapılandırma yasalarının çıktığını, bu arada esnaf bağkur girişi olduğundan dolayı da ayrıca esnaf bağkur prim borcunun bulunduğunu dava konusu işlem ile öğrendiğini, borç yapılandırılması ile ilgili olarak çıkartılan kanun veya karanamaler neticesinde müvekkilinin, davalı kuruma yapılandırmadan yararlanmak için başvuruda bulunduğunu ve emekli olabileceği şekilde borcunu yatırmak ve tarım sigorta borcunu ödemek...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya daha önce sunulan sigortalı hizmet cetvelinde davacının kesintisiz bir bağkur kaydının olmadığı gibi bağkura dayalı hiçbir faaliyetinin de olmadığı, sigortalılık tespitine yönelik davaların kamu düzeninden olduğu, beyanlara bağlı kalınmadan resen incelenmesi gerektiği, davacının aktif tarım bağkur sigortalısı olabilmesi için oda kaydının bulunması ve tarım faaliyetlerini bildirmesinin gerektiği, davacının 1999 yılından bu yana kadar hiçbir şekilde tarıma yönelik destek ve fon almadığı, alım satım yapmadığı, hiçbir oda kaydının bulunmadığı hususlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının yurt dışında aynı dönemlerde çalıştığı ve bu çalışmaları ile tarım bağkur sigorta tespiti istenen dönemlerin çakıştığı, mahkemece zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının dikkate alınmadığı ve ret nedeninin belirlenmediği gerekçeleriyle, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar...
Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespitine ilişkindir. Dava dilekçesinde bir kısım yapılan kesintilerde belirtilmek suretiyle tarım bağkur hizmet süresinin tesipiti ile tarım sigortalılığına eklenmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkeme hükmünde ise davacının kabul edilen tarım bağkur sürelerinin tespitine ilişkin bir hükme yer verilmediği ve bu haliyle hükmün infaza elverişli olmadığı görülmektedir. Öncelikle davacının kabul edilen tarım bağkur sürelerinin tespitinin yapılarak gün, ay ve yıl belirlenmek suretiyle infaza elverişli hüküm tesisi için mahkemesine iadesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında taraf vekillerinin istinaf başvurusu kabul edilmeli ve yukarıda yazılı sebeplerden dolayı eksikliklerin tamamlanması amacıyla kararın kaldırılarak diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin dosyanın 6100 Sayılı H.M.K'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince mahkemesine iade edilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR Davacının 01.11.1999-31.12.2013 tarihleri arasında tarım-bağkur sigortalısı olarak kabul edildiği takdirde ödenmeyen prim borcu bulunup bulunmadığı kurumdan sorulduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 18/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....