Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda bulunan ve bilirkişi raporunda ( A ) harfi ile işaretli binanın davacıya ait olduğunun tespitine, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya ve dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Önceki Medeni Kanunda bir hüküm bulunmasa da, “Beyanlar” başlıklı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 1012 madde hükmü “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava; tapunun beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu parsellerin zilyedi kendisi olduğu halde kendisi adına zilyetlik şerhi verilmediği, hatalı olarak zilyetlik durumunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmediği iddiasıyla, tapunun beyanlar hanesine kendisi adına zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ......Mahallesi çalışma alanında bulunan 243 ada 1 parsel sayılı 8.605,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki binanın ...'in fiili kullanımında bulunduğu, 243 ada 5 parsel sayılı 23.228,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..., ... ve ...’in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir....
Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesine yöneliktir. Tespit 21.02.1997 yılında kesinleşmiş olup, davacılar 1993 yılındaki satın almaya dayanmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ile kabule göre de bu tür davalarda tespit maliki olan Hazinenin yasal hasım durumunda olup, davaya dahil edilmesi gerektiği hususunun düşünülmemesi isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 7.9.2006 gününde verilen dilekçe ile beyanlar hanesindeki kaydın iptali ve kendi adına yazılması istenmiş, birleştirilen davada da Hazine tarafından aynı iştemde bulunulması üzerine yapılan duruşma sonunda; ilk davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine dair verilen 14.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (davacı) Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının satın alma nedeniyle iptali ve davacı adına yazılması birleşen dava ise beyanlar hanesindeki muhdesatın 10 yılı aşkındır kayyum aracılığıyla idare edilmesi nedeniyle gaiplik kararı verilmesi ve muhdesatın hazine adına yazılması istemine ilişkindir....
Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Böyle olunca, muhdesat belirtmesinin tapu siciline yansıtılmasına dair yerel mahkeme hükmü doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine, (2). bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün "Taşınmaz üzerinde yer alan davalılara ait yayla evinin beyanlar hanesine muhdesat olarak kayıt edilmesine" ilişkin 2. bendinin hükümden çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu biçimiyle ONANMASINA, 14.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı T1 dava ve istinafa konu 127 ada 121 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kargir ahır ve samanlığın kendisine ait olduğuna dair kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesi istemiyle 19.12.2017 tarihinde dava açmıştır. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak, aynı Kanun'un 19/2. maddesi uyarınca taşınmazın beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesi istemi ile açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmünde taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği açıklanmıştır....
Davacı, 2/B şerhi ile orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tapuya kaydedilen taşınmazın kendi kulanımında olduğunu öne sürerek beyanlar hanesine yönelik dava açmıştır. Diğer bir anlatımla talep mülkiyete yönelik olmayıp kullanım hakkının kendisinde olduğunun belirlenmesi ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesine yönelik bulunmaktadır. Hal böyle olunca; kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine maktu vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet bulunmamaktadır. 2- Davalı ... İdaresinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafından davalı ... idaresine karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ancak kendisini vekille temsil eden davalı ... İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Hal böyle olunca; mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/1. maddesi uyarınca kendini vekille temsil eden davalı ......
Köyü çalışma alanında bulunan 238 ada 1500 parsel sayılı 28.785,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak edinme sebebinde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek beyanlar hanesinde kullanıcısının gösterilmediği belirtilip taşlık ve çalılık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ..., taşınmazın fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak taşınmazın beyanlar hanesine adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, bu dava Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan dava ile birleştirilerek yargılama sırasında tefrik edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 238 ada 1509 parsel sayılı 15.555,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak edinme sebebinde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, beyanlar hanesinde kullanıcısının gösterilmediği belirtilip taşlık ve çalılık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ..., satın alma sebebine dayanarak beyanlar hanesine adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, bu dava Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan dava ile birleştirilerek yargılama sırasında tefrik edilmiştir....