"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.5.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde cezai şartın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 07.03.1996 günlü adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış, davacı vekili 13.03.2007 günlü yargılama oturumunda tescil talebinin reddedilmesi halinde sözleşmede yazılı miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini istemiştir. Mahkemece dava reddedilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerçekten 07.3.1996 günlü “satış senedidir” başlıklı adi yazılı sözleşme tapulu taşınmazın satışına ilişkindir....
Mahkemece, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı Türk Medeni Kanunu'nun 706.maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213.m, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri) gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeceği, Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartı olduğu, bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklandığı ve bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemeceği ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek davacının tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken harici senede değer verilerek yazılı şekilde kabule karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak davacı tarafın, tapu iptali ve tescil isteğinin yerinde görülmemesi halinde terditli olarak alacak isteğinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında herkes verdiğini geri alır. Ekim 1940 tarih 10/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde satış parasının istenebileceği açıktır. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından diğerinin malvarlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Tavşanlı 2....
dan 8.9.1975 tarihli harici sözleşme ile 300.000 TL ödeyerek satın aldığı taşınmazın davalılarca devrinin yapılmadığını, açtığı tapu iptali tescil davasının reddedilip kesinleştiğini, taşınmaza kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 1.5 daire verileceğinin taahhüt edildiğini ileri sürerek, dava tarihindeki 1.5 daire bedelini olmazsa yaptığı inşai imalat ve ... düzenlemesi bedeli ile ödediği vergilerin dava tarihindeki rayiç değerlerinin tahsilini istemiştir. Davalılar, harici sözleşmenin geçersiz olduğunu, zamanaşımının dolduğunu, satış bedelini çok yüksek olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 01.07.2022 tarih ve 1047 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 11. maddesinde yer alan "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile 16. maddesinde yer alan "4721 Sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678. maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince incelemenin 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Mahkemece, (ilk kararda) davacıların tapu maliklerinin ölümünden doğan zilyetlik nedenine değil, harici satım sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, tapulu taşınmazların haricen satışı geçerli olmadığı ve hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından TMK'nin 713/2 maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, dairenin 11/06/2014 tarihli ve 2015/7532 Esas, 2015/12939 Karar sayılı ilamı ile '.. davada TMK'nin 713/2. maddesinde yer alan “ölüm” sebebine dayanıldığı ve harici satış senetlerinin sadece zilyetliğin başlangıç tarihine işaret ettiği göz önünde bulundurularak, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık hatalı nitelendirilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının maliki olduğu 1261 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından eski ... ile yapılan harici satış sözleşmesine dayalı olarak kullanıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, harici satış sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle harici satış sözleşmesinin davalıya ayni hak bahşetmeyeceği, davalı tarafından mülkiyet hakkına veya şahsi hakka dayalı üstün hakkın varlığının kanıtlanmadığı dikkate alınarak asıl davada el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi, birleştirilen davada davacının harici satış sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullandığı dikkate alınmak suretiyle malzemenin dava tarihindeki değerinin bilirkişiye hesaplattırılarak TMK'nın 723/1 gereğince davacı için uygun bir tazminata hükmedilmesi, davacı tarafından ödenen harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava...
Davacı, anılan harici sözleşme gereğince maliki bulunduğu taşınmazı davalıya temlik etmesine rağmen, davalının sözleşme koşullarını yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle feshi ve neticesinde tarafların iade yükümlülüğü gereği 8849 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili, kendisinin iade yükümlülüğünde olan kısımlarla ilgili yaptığı masrafların tespit ve mahsubu, aksi halde tazminat istekleriyle eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların devri, Türk Medeni Kanununun 706, Türk Boçlar Kanununun 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Türk Medeni Kanunun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil, geçerlilik şartıdır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan taşınmazın devrine ilişkin sözleşmeler geçersizdir. Buna dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....
dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğu görülmektedir....