Somut olayda, uyuşmazlık konusu .... ili, ... ilçesi, ... köyü 124-c-15-d pafta 636 parselde kayıtlı bulunan tarla vasfında taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, tutanakta muhdesat kaydı olarak “ağaç” ve kullanıcı olarak ... oğlu ...'in yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1....
Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında bulunduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmış, yargılama sırasında , dava konusu taşınmazın çalılık ve kayalık vasfında olduğunu belirterek taşınmazdaki kullanıcı şerhinin iptali istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, ...nin davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın kullanıcı şerhinin ve tarla vasfının iptaline, taşınmazın çalılık ve taşlık vasfı ile adına tesciline dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay'ca 6292 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 2. bendindeki " tarafından kişiler aleyhine açılan davaların durdurulacağı" hükmü gereğince müdahil ...nin davasının durdurulması ve bu doğrultuda işlem yapılması" gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur....
in zilyet olduğu hususunda şerh verilmesine karar verilmiş, kararın 13.08.1997 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kanun’a 5831 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile eklenen Ek-4.madde kapsamında çekişmeli taşınmazda 2010 yılında kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış, 1657 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan çekişmeli 3833 parsel sayılı 5.206,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ...'ün kullanımında olduğu, üzerindeki 2 adet cam seranın ... oğlu ...'e, üzerindeki zeytin fidelerinin ise ... oğlu ...'a ait olduğu belirlenmiştir. Davacı ..., ... adına olan muhdesat şerhinin kaldırılması ve lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapunun beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali ve kullanıcı şerhi verilmesi davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/05/2012 gün ve 2012/2058 -7842 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve yasaya da uygundur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile kullanıcı şerhinin terkini davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02/06/2016 gün ve 2016/6185 - 6267 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 275.00.- TL para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 65.40.- TL ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına 20/01/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
ın kullanıcı olarak yazılmış, ... tarafından kullanıcı şerhinin silinmesi istemiyle, ... Onur mirasçılarından ... ve ... tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle murisleri adına tescili istemiyle dava açılmış, adı geçen mirasçıların taşınmazın evveliyatının ... olduğu zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle davalarının reddine, adına kullanıcı şerhi bulunan ...'ın tespitin yapıldığı 1998 tarihinde yürürlükte bulunan 3763 sayılı Kanun uyarınca ... köyü nüfusuna kayıtlı ve en az 5 yıldır o köyde oturmaları gerektiği, ...'ın bu şartı taşımadığı için Hazinenin davası kabul edilerek kullanıcı şerhinin silinmesine karar verilmiş ve hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş ise de 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi gereği anılan dosyanın taraflar arasında kesin hüküm ya da güçlü delil niteliğinde sayılması hukuken mümkün değildir....
Davacı Hazine taşınmazın kimsenin kullanımında olmayan taşlık ve çalılık olduğunu öne sürerek davalı adına verilen kullanıcı şerhinin iptali için dava açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabul nedeniyle kabulüne, tapu kaydında davalı adına olan kullanıcı şerhinin iptaline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yargıtay bozma ilamında özetle; “hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa'nın 9/2. maddesinde Hazinenin kişiler aleyhine açılan davalar ile ilgili davaların durdurulacağı hükmünü getirdiği belirtilerek anılan Yasa maddesi uyarınca işlem yapılması" gereğine değinilmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Hazinenin davası 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kaynaklı kullanım şerhinin terkini davası olduğundan 6292 sayılı Kanun'un 9/2. maddesi gereğince davanın durdurulmasına, karardan bir suretin Kepez Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilerek "taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhine yönelik olarak Hazine tarafından açılmış dava bulunduğu ve bu davanın 6292 sayılı Kanun'un 9/2. maddesi gereğince durdurulduğu" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İdaresi, çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman sınırları içerisinde bulunmasına rağmen, sehven kullanım kadastrosuna konu edilerek davalı gerçek kişiler yararına kullanıcı şerhi verildiğini ileri sürerek beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin terkini ve taşınmazın vasfının orman olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 152 ada 15 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti ile taşınmazın beyanlar hanesinde yazılı bulunan 2/B şerhi ile muhdesat bilgileri hanesindeki zilyetlik şerhlerinin kaldırılarak orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....
İdaresi, taşınmaz kesinleşen orman sınırları içerisinde bulunmasına rağmen, sehven kullanım kadastrosuna konu edilerek davalı gerçek kişiler yararına kullanıcı şerhi verildiği iddiasıyla, beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin terkini ve taşınmazın vasfının orman olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 152 ada 21 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti ile taşınmazın beyanlar hanesinde yazılı bulunan 2/B şerhi ile muhdesat bilgileri hanesindeki zilyetlik şerhlerinin kaldırılarak orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....