Davacılar istemi incelendiğinde; birincisi tespite ait bir olgunun belirlenmesi olup, ikinci olarak da buna bağlı kalınarak davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adlarına tescili istemini içermektedir. Birinci istem davalılar ...ve ...'a 2981/3190 sayılı yasa uyarınca verilen tahsis belgelerinin, gerçeğe aykırı olarak verilen bilgilere dayalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İkinci istemleri olan tapu iptali ve tescil istemi ilkinin subut bulmasına bağlı olan nihai istem biçiminde ileri sürülmüştür. Tapu tahsis belgeleri, düzenlenmesi bakımından hak sahibine bir kısım mükellefiyetler yüklediği gibi, İdareye'de bir kısım görevler yüklenmesi sonucu vücut bulurlar. Bir ayni hakkın göstergeleri değil iseler de aksi sabit oluncaya kadar hak sahibine zilyetlik hakkını kanıtlama bakımından karine oluştururlar....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, miras bırakanları ...’nin kayden maliki bulunduğu 408 ada 150 parsel sayılı taşınmazını davalı ...’a satış sureti ile temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek,miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunup satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine, ... Çiner ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kemalpaşa l. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.05.2011 gün ve 337/131 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; 1767 sayılı parselin tapu kaydına göre, ¾ payının vekil edenine, ¼ payının ise ...oğlu ...’a ait olduğunu, tapulama tespitinin 1976 yılında yapıldığını, tapuda bulunan ¾ payı, kayıt maliki bulunan babası ...’den 1984 yılında satın aldığını, ¼ pay sahibi bulunan ...oğlu ...’ın ise, tapuda kim olduğunun bilinmediğini açıklayarak ...oğlu İsmail adına bulunan parseldeki ¼ pay bakımından tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmazın değeri, tapu iptali kararının kesinleştiği tarihi itibariyle belirlendiğine göre hükmedilen bedele de tapu iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden (dava tarihinden) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (tapu iptali kararının kesinleştiği tarih olan 17/05/2012 tarihinden) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 03.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 403 parsel sayılı taşınmazın murisi ...'den intikal ettiğini, tapuda intikal işlemleri yapılırken mirasçı olduğu halde kendisine pay verilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve pay tescili istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının tapu kayıt maliki ...'nin mirascısı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 403 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir....
Ancak, davacılar Mart 1930 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydından gelen Ocak 1976 tarih 19 sıra numaralı tapu kaydına dayanmaktadırlar. Bu tapu kaydında yazılı paylar ise 1/2'dir. Kalan 1/2 pay, Mart 1930 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydıyla... adına kayıtlı bulunmaktadır. Mahkemece, davacının davasının kabulü nedeniyle; çekişmeli taşınmazın davacının tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşılan (A) bölümünün Hazine adına kayıtlı 1/2 payının iptali ile davacı taraf adına tapuya tesciline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, bu hususta bozma ilamına yanlış anlam verilerek, kalan 1/2 payın tapusunun da iptali ile davada davacı ya da müdahil sıfatıyla taraf olmayan ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, davacının müdahalenin men’i talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tapu maliki tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla tesciline ilişkin önceki tarihli hüküm, davalı tapu malikinin temyiz ve karar düzeltme itirazları reddedilmekle aleyhine kesinleşmiş olup, kesinleşen hususların temyizen incelenmesi hukuken mümkün bulunmadığından ve son kararla da davalı aleyhine yeni bir hukuki durum da yaratılmadığından, davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeple davalı tapu maliki ...’in temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
adına olan tapu kaydının iptali ile bu payın davacı adına tashihine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Gerçekten, Tapu Sicil Tüzüğünün 85.maddesi uyarınca kütük üzerinde belgelere aykırı tescil ve yazımın düzeltilmesi olanaklıdır. Ancak bunun için ilgililerin yazılı olurlarının alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir. Kısaca, ilgililerin yazılı oluru alınmadan ... tarafından yapılan düzeltme yolsuz tescil sayılır ve eğer bir hak kütüğe yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunun iptali dava konusu yapılabilir. Ancak, bu tür bir istekle açılan dava tapu iptali ve tescil davası sayılacağından, husumetin kayıt malikine yönetilmesi gerekir. Eldeki davada, husumet tapu sicil müdürlüğüne yöneltildiğinden, yanlış hasma yöneltilen davanın pasif dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddi yerine kayıt malikinin yokluğundan çekişmenin esasının incelenerek hüküm kurulması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 29.05.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 08.01.2001 tarihli, 74 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline satışı vaadedilen 451, 452, 453, 55, 56 ve 97 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne, imar uygulaması sonucu oluşan 10049 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit hisseler ile tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Tapu tahsis belgesine dayalı tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/c-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; tapu tahsis belgesine dayalı olarak tescil hükmü kurulurken imar nedeniyle ayrılması gereken düzenleme ortaklık payının dava konusu taşınmazın yüzölçümünden ayrılmadan tamamı hakkında tescil hükmü kurulması doğru görülmemiştir....