Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine; Yaveriye Köyü 1715 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile zeytinlik ve tarla niteliği ile davacı adına tapuya tesciline, 1716 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 06/12/2007 tarihli rapor ve krokilerinde (A) ile gösterilen 8.722,82 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile tarla ve zeytinlik niteliği ile davacı adına tapuya tesciline, (B) ile gösterilen 7.719,63 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm Hazine vekilince temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/06/2009 tarih ve 2009/1105 - 9551 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 13.10.1998 ve 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 1) Davalı ...’nun, tapu iptali tescil davası yönündeki temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (B2) ile gösterilen bölümünün orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir. 2) Davalının, elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Hazine tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, .... Köyü 138 ada 2 sayılı parselin dört tarafının ormanla çevrili orman bütünlüğünü bozan ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğundan davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Yönetimi dava dilekçesinde özetle; tapuda davalılar adına kayıtlı taşınmazın 3020,30 m2'lik kısmının kesinleşen orman kadastrosu çalışmalarında orman olarak sınırlandırıldığını belirterek taşınmazın orman sınırları içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili ile davalıların müdahalesinin men'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi ...'in 26/03/2014 tarihli raporu ve krokisindeki (B) harfi ile gösterilen 500,00 m2, (C) harfi ile gösterilen 2.520,30 m2'lik kısmına ilişkin tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, davalıların müdahalesinin men'ine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men'i istemlerine ilişkindir....
köyü 147 ada 2 parsel sayılı taşınmaz senetsizden orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... 07/04/2014 tarihli dava dilekçesiyle; tapuda adına kayıtlı bulunan ... köyü 147 ada 25 sayılı parselin bitişiğinde yer alan yaklaşık 3.000 m² miktarındaki yerin, murislerinden kendisine intikal ettiğini ve üzerinde eklemeli 40-50 yıllık zilyetliğinin bulunduğunu ancak kadastro sırasında orman niteliğiyle tapuya tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescil istemiyle dava açmış, mahkemece yapılan keşif sonrasında talep ettiği yerin 147 ada 2 sayılı orman parseli sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 102 ada 1 parsel sayılı 392 hektar 8879,23 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazların ... yıllardır zilyetliğinde olduğunu, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının lehine oluştuğu, taşınmazın çevresinin ziraat arazileri ile çevrili olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir....
Maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K.nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararları ile orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.), 7) Dava konusu taşınmazın veya yakın çevresinin arazi kadastro ekiplerince kadastro paftası üzerinde orman nitelemesi yapılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 ve 12/03/2008 gün ve 2008/20-214-241 sayılı kararları), 8) Kadastro (Tapulama) Komisyonu tarafından orman sayılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun, 24.10.2001 gün 2001/8-964-751 ve 13.02.2002 gün 2002/8-183-187 sayılı kararları), 9) Kadastro (Tapulama) mahkemesince orman sayılan yer olması nedeniyle hükmen tescil harici bırakılan yerlerden olduğunun (Bu tür yerler, Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin 1....
nın yargılama aşamasında öldüğü anlaşılmakla, mirasçıların davaya katılımı sağlanmış ve mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 124 ada 173 parselin sehven orman olarak yazılan niteliğinin kestanelik olarak değiştirilmesine, tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı mirasçıları vekili ve davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu 1969 yılında kesinleştiği, 2/B çalışması 1996 yılında yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onaman harcının davacı gerçek kişi mirasçılarının ve davalı Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.05.2006 gün ve 2572-3091 sayılı bozma kararında özetle; "İdari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen ... 2114 parselin tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, taşınmazın 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... niteliğiyle tesbit dışı bırakılma tarihi ile idari yoldan Hazine adına tescil edildiği, 18.05.2004 gününe kadar zilyetlikle kazanma koşullarının davacılar yararına oluşup oluşmadığının araştırılmadığı, ziraat uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın niteliğinin de belirlendiği" açıklanmıştır....
Şöyle ki; bir taşınmazın bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle orman olup olmadığını mevcut belge ve bilgiler ışığında inceleyerek sonuçlandıracak uzman bilirkişi, orman bilirkişisi olduğu ve mahkemece mahallinde yapılan keşifte bilgisine başvurulduğu halde, orman bilirkişi tarafından mahkemeye sunulan rapora itibar edilmeksizin, keşifte fen bilirkişisi olarak dinlenilen ve görevi sadece orman bilirkişisi tarafından usulünce yapılan orman incelemesi sonucu, orman olduğu ve orman olmadığı belirlenen taşınmazların krokisini çizip mahkemeye vermekten ibaret olan fen bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....