Öte yandan, taşınmaz malikinin, yaptıracağı bir ölçümle parsel sınırlarını belirleyerek binasını bu sınırlar içine yapması bir zorunluluk olup buna uymayarak binasını taşkın olarak yapmış olması olasılığında bina sahibinin iyiniyetli olduğunu kabul etme olanağı bulunmadığına göre çaplı taşınmazdaki taşkınlık nedeniyle davalı ...'in iyiniyetli olduğu söylenemez. Dolayısıyla da Türk Medeni Kanununun 725. maddesinin koşulları eldeki davada oluşmamıştır. Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, davacı taşınmazında üçüncü kişi konumunda olan haksız işgalci davalıdan ecrimisil istenebilmesi için intifadan men edilmesine gerek yoktur. Hal böyle olunca, davacıya ait taşınmaza taşkın yapı yapmak suretiyle haksız müdahalede bulunan davalı ... yönünden yıkım ve ecrimisile de karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 inci maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725 inci maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/11/2010 gününde verilen dilekçe ile asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal; karşı dava temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacıların men-i müdahale ve kal taleplerinin reddine; karşı davanın kabulüne dair verilen 21/05/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... vd. ve katılma yolu ile karşı davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 2 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı .... Şti’nin yaptığı binanın 3 parsel sayılı taşınmazlarına taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binanın taşkın bölümünün kal’ini istemişlerdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Taşlıköy çalışma alanında bulunan 101 ada 187 parsel sayılı 15.923,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Hüseyin Taşkın oğlu ... mirasçıları olan davalılar ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları irsen intikale dayanarak paylarının eksik olduğu iddiasıyla dava açmışlardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.09.2011 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat sebebiyle ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüyle bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı renkle gösterilen bölüme ait ... kaydının iptali ve davacının 5 parsel sayılı taşınmazına eklenmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir.İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.9.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yasal ayrıcalıklar dışında, Medeni Kanunun 684/1 ve 718/2 (Önceki Medeni Kanunun 618, 644/2) maddelerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Bunun ayrıcalıklarından birisi de Medeni Kanunun 725....
Davacılar- birleştirilen dosya davalılar vekili, davalıların 1835 ve 9712 parsel sayılı taşınmazlarına yaptırdığı yapıların müvekkillerine ait 11820, 11821 ve 11822 parsel sayılı taşınmazları taşkın şekilde inşa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve taşan inşaat kısmının kal'ini talep etmiştir. Davalılar- birleştirilen dosya davacılar vekili, müvekkillerinin iyiniyetli olup, dava konusu yapıların davalıların murisi tarafından yapıldığını, adı geçen yapıların tapulama öncesi yapıldığını, değerinin arsa değerinden fazla olduğunu, yıkılma imkanının bulunmadığını belirterek binanın oturduğu alana tekabül eden kısmına yönelik tapu iptali ile müvekkilleri adına tescil istemiştir....
d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 725.maddesindeki taşkın inşaat nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında Türk Medeni Kanunu'nun 724.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından farklı bir hususa temas etmek gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 725.maddesine göre; komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka bir ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin taşınmaza el atıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir....