Mahkemece, davanın kabulü ile Arıl Köyü 231 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının ½ hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kayıt malikinin ölümü nedeniyle kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddelerine gereğince açılan mirasın aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davacı yararına TMK. nun 713/2. maddesindeki koşulların oluştuğu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
Daha sonra davacı, 27.10.2015 tarihli dilekçesiyle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinden feragat etmiş ancak aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescili ile dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden ise davalarına devam etmiştir. Mahkemece, davanın münhasıran aile konutu şerhi davası olduğu kanaati ve taşınmazın halen başkası adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Mahkemece, davacının davası TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi konulması davası olduğu dikkate alınmaksızın, münhasıran aile konutu şerhi konulması davası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-davacı ...'dan alınarak davacı-davalı ...'a verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava tapu iptali ve tescil, kabul edilmezse temliken tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava yönünden elatmanın önlenmesine, birleştirilen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, birleştirilen dava da davacı temyiz etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2015/693 ESAS, 2020/40 KARAR DAVA KONUSU : Harici Alıma Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa TMK. 722. Ve KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde tazminat, birleştirilen dava ile davacı tarafından davalı ... aleyhine 26.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleştirilen dosya davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada ... ... 1.Aile ve ... ... 17.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muavaza nedeni ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi'nce, dava konusu taşınmazda muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin mahiyeti itibariyle, Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, evlilik birliğinin devamı sırasında aile konutu olduğu iddia olunan taşınmazın, davacının muafakatı olmadan yapılan işlemin iptaline ilişkin dava olduğu ve TMK.'nun 227 ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece, tapulu taşınmazın harici satışına değer verilemeyeceği, taşınmazı da davacılar kullanmakta olduğundan tapu iptali tescil ve istirdat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Gerçekten, davada dayanılan 14.02.1999 tarihli sözleşme, adi yazılı düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu, tapuda kayıtlı bir taşınmazın satışına ilişkin bulunduğundan, Türk Medeni Kanununun 706. ve Borçlar Kanununun 213.maddelerine göre resmi şekilde düzenlenmemiş bu sözleşmeye dayanılarak mülkiyet aktarımı ve cezai şart istenemez. Ne var ki taraflar, geçersiz olan bu sözleşmeyle yekdiğerinin malvarlığına geçirdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep edebilirler. Eldeki davada davacıların isteyebileceği, satış sebebiyle davalılara yapılan ödemeler, onların adına yatırdıkları kredi taksitleri ve yapılmışsa kanıtlandığı takdirde diğer ödemelerdir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, davacının davalıya ait 603 ada 2 parsel sayılı taşınmazı ihale sonucu 10.07.1997 tarihli encümen kararı ile satın aldığını, tapunun 31.07.1997 tarihinde davacıya devredildiğini, daha sonra satışın geçersiz olduğu iddiasıyla .... tapu iptali ve tescil davası açtığını, 17.05.2007 tarihinde kesinleşen kararla, tapunun iptal edilerek davalı ... adına tescil edildiğini, davacının taşınmaz üzerine çok büyük yatırımlar yaptığı, binlerce ağaç diktiği tapunun iptali ile davalının taşınmaz üzerinde davacının yaptığı, bina, ağaç, tesis vb. muhdesatın da maliki olduğunu, muhdesatların değeri kadar sebepsiz zenginleşen belediyeden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100.000 TL sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacağın (Arsa bedeli ve muhdesatlara ilişkin), 200.000 TL maddi tazminatın (menfi zarar) ve 100.000 TL manevi tazminatın tapu...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince arzın maliki olan davalının bu hakkına dayanarak işlem yaptığı, kamu gücünü kullanmadığı gerekçesiyle açılan dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davası olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ise TMK 722 vd maddeleri uyarınca taşkın yapı, taşkın ağaç dikme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat davası olarak nitelendirilmiş ise de; 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4. maddesi uyarınca davalı idarenin kamulaştırma hak ve yetkisine sahip olması ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesine 5177 sayılı Yasa ile eklenen fıkra uyarınca "Başkası adına tapulu, sahipsiz veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. Madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir." hükmü karşısında eldeki dava kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasıdır....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış davalının hükmü temyizi üzerine karar Dairemizin 18.10.2011 günlü ve 2011/7403-12254 sayılı kararı ile usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek davanın karara bağlandığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....