Çekişmeli taşınmazların tespitleri kamulaştırma işlemi sonucu oluşan tapu kayıtlarına dayalı olarak T2 adına yapılmış olup davacı tarafça, kamulaştırma işlemine konu olmayan taşınmaz bölümlerinin de davalı adına tespit edildiği iddia edilmektedir. Bu durumda dava, tespit öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 114 ve devamı maddelerinde dava şartları düzenlenmiş olup, aynı Yasa'nın 114/2. maddesinde diğer Kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Dava şartları mahkemece, davanın her aşamasında re'sen dikkate alınır. Hak düşürücü süre, özel kanun olan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda düzenlenmiştir. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Somut olayda, tutanağın kesinleştiği 07.04.2000 tarihi ile dava tarihi olan 19.11.2018 tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro tesbiti öncesi sebebe dayanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro tesbiti öncesi sebebe dayanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, dava konusu taşınmaz hakkındaki kadastro tespiti 18/11/2009 tarihinde kesinleşmiştir. Görülmekte olan davada davacı, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tespitin kesinleştiği 18/11/2009 tarihinden işbu dava tarihi olan 26/02/2020 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Bu durumda tutanağın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davacının kadastro öncesi sebebe dayalı talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dava dilekçesinde de üzerinde durdukları asıl hileli kısmın davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından dava konusu taşınmazın davalı ...'a devredilmesi hususu olduğunu, davalılar tarafından sunulan harici satış senetlerinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tüm davacıların miras hakkı bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ......
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Davacı 54 ve 55 nolu tapuların kadastro tespitleri sırasında sınırlarında yanlış ölçüm yapılmak suretiyle, sınırları şarken yol, şimalen yol, cenuben yol, garben ...olan 55 nolu tapunun geldisinin murisi Kemal Makul adına olduğu halde, bu tapunun sınırları içinde olan 10 dönüm yeri davalıların kadastro tespiti sırasında kendi adlarına kaydettirdiklerini, bunlardan 865 nolu parselin davalı İhsan Makul, 866 nolu parselin davalı ... ve 867 nolu parselin de davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini öne sürerek 55 tapu numaralı yerinin tapusunun adına tescili istemiyle dava açmıştır. Kadastro sonucunda, ... İli, ......
Mahkemece, dava konusu 103 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı ve tapu kaydının sureti getirtilmiştir. Yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı belirtilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6'ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü, 14 inci maddesi, 2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.1996 tarihli ve 1995/20-1086 Esas, 1996/174 Karar sayılı kararı 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Kadastro sonucunda; Kırşehir ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 283 ada 122 ve 147 parsel sayılı 810 ve 1927 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeni ile eşit paylarla ... kızı ... ve ... torunu İsmail adlarına tespit edilmiş, askı ilan süresi içinde itiraz ve dava açılmadığından tutanaklar 28.01.1971 tarihinde kesinleştirilerek tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 2009 yılında 1/2 pay maliki ...'...
Davacılar vekili 17/07/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle dava konusu 461 sayılı parselin 376 sayılı parselle zeminde bütün olduğunu, bütün halinde taşınmazın müvekkillerinin murisinden intikal ettiğini ve kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarla niteliğinde davacılar ... ve müşterekleri adına tapu siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel ... alanı dışında bırakılmıştır....