Davacı tarafça istinaf kanun yoluna tapu iptali ve tescil talebi yönünden verilen red kararına ilişkin ve denkleştirici adalet ilkesi uyarınca verilen 3.064,20 TL yönünden başvurulmuş olup, tapu iptali ve tescile konu alanın dava tarihi itibariyle belirlenen değeri yönünden davacı tarafın istinaf talebinin incelenmesinde Çivril Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün 15/05/2019 tarihli yazı cevabı uyarınca "davaya konu edilen alanın 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun plansız alanlar İmar Yönetmeliği'nin 13. maddesi uyarınca ifrazının mümkün olmadığı bildirildiğinden, tapu iptali ve tescil talebi yönünden mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığından bilirkişi raporu doğrultusunda takdir olunan bedele ilişkin verilen kararda da usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığından, denkleştirici adalet ilkesi gereğince hüküm altına alınan bedel yönünden davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının...
Davalı ... vekili, cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında, taşınmaza ilişkin satım sözleşmesinin geçersiz olduğunu açıklayarak; tapu iptali ve tescil isteminin reddini, alındığı inkar edilmeyen 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedele yönelik açılan alacak davasının kısmen kabulüyle 48.969,75 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, TMK'nun 706. maddesi, 6098 sayılı TBK'nun 237....
O halde davacıların kademeli taleplerinden tapu iptal tescil talebinin reddedilip, bedel (tazminat) isteği hakkında denkleştirici adalet ilkesi uyarınca inceleme yapılıp gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın tapu iptal tescil talebi yönünden kabul edilmesi doğru değildir. -//- Kural olarak, 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Dairemizce verilen 30/11/2018 Tarih ve 2018/473 Esas, 2018/1334 Karar sayılı kararı Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil/ Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2018/234 ESAS 2020/491 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Bakırköy 7....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .. ve .. ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.02.2013 gün ve 431/40 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 861 ada 39 parsel nolu taşınmazın 173 m2'lik kısmını 05/05/1985 tarihli harici satış senedi ile davalıların murisi...'den satın aldıklarını, ancak tapuda intikal yapılmadan ...'in vefat ettiğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde ödenen bedel ile ceza-i şartın dava tarihinde ulaştığı değerin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir Davalılar vekili, öncelikle davanın reddini mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasını savunmuştur....
Dava konusu 12 parsel, 04.12.1959 tarihinde yapılan tapulama yoluyla ... adına tescil edilmiş, 1986,1993 ve 1998 yılında yapılan taksim ve intikaller sonunda 1/2 paylı mülkiyet şeklinde davalılardan ... ve... adına tescil edilmiştir. Dava; tapu dışı satışa dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde satış bedelinin güncellenerek ödenmesi isteğine ilişkindir....
Bu bakımdan her iki dava bakımından da mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan davacılar vekili her iki davada da tapu iptali tescil ve denkleştirici adalet ilkesi gereği alacak isteğini terditli olarak ileri sürdüğüne göre mahkemece reddine karar verilen terditli tapu iptali ve tescil davası bakımından davalı lehine ayrı vekalet ücreti takdir edilmemiş olması yerindedir. Davalı vekilinin alacak isteğine yönelik temyiz itirazlarına gelince; kural olarak geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında herkes verdiğini geri alır. 07.06.1939 tarih 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı ile 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı buna imkan tanımaktadır. Sözü edilen içtihatı birleştirme kararları uyarınca alıcı ancak, harici satış senedinde yer alan bedelin tahsiline karar verilmesini isteyebilir....
Hukuk Dairesinin 21.01.2021 tarih ve 2021/83 Esas, 2021/11 Karar sayılı kararı ile davacının resmî biçimde yapılmış geçerli bir sözleşmeye dayanmadığı anlaşılmakla tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin hükümde bir yanılgı bulunmadığı, bedel istemi yönünden yapılan incelemede de taraflar arasında akdedilen harici sözleşmede satış bedelinin 15.000.000 ETL olarak belirlendiği ve paranın tamamının alıcı tarafından alındığı, hüküm altına alınan bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre (enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artış, asgari ücret artışları gibi ekonomik etkenlerin ortalamaları esas alınarak) uzman bilirkişi raporu ile hesaplandığı, hesaplamada esas alınan kriterlerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplamaya uygun olduğu, bilirkişi raporunun gerekçeli denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....