WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, Hazine tarafından, kadastro tespiti 1954 yılında yapılan dava konusu taşınmazın 17.08.1977 tarihinde yapılıp onaylanan kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış olup, tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla; verilen kararı inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı iş bölümü kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca 8. Hukuk Dairesi'nin görev alanına ait olduğu halde bu husus maddi hata sonucu göz ardı edilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmış olmakla, dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

      Bilahâre dosya ve içerisindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili, 12.11.2013 tarihli dava dilekçesi ile Direkli Köyünde ikamet eden müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan 163, 1121, 1122, 1123, 1124, 1125, 1126, 1128, 1130 ve 1134 parsel sayılı taşınmazların öncesinde tapulama harici bırakılan yerlerden iken, Direkli Köyü Tüzel Kişiliği tarafından oluşturulan Mera İhtiyaç Komisyonunun 30.06.2001 tarihli ihtiyaç tespit raporu doğrultusunda mera olarak tespitine karar verildiğini ve taşınmazların 20.07.2007 tarihinde mera özel siciline kaydedildiğini, ancak yapılan işlemlerin Mera Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptali ile mera sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II....

        Dava kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine yöneliktir. HMK'nın 114/1/d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları gerektiği ve bu durumun dava şartı olduğu, 115. maddesinde mahkemece dava şartlarının davanın her aşamasında mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştıracağını, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde usulden reddine karar verileceği ancak eksikliğin giderilmesinin mümkün olması halinde tamamlanması için kesin süre verileceği, 124. maddesinde ise taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün bulunduğu, ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği hükmü getirilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Polatlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.12.2013 gün ve 2013/65 E., 2013/476 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.06.2014 gün ve 2014/2957 E., 2014/7487 K. sayılı kararı ile; (... Dava, 15.02.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davada dayanılan 15.02.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi 18.02.2002 tarihinde tapuya şerh edilmiştir. Şerhten amaç, ilişkin bulunduğu hukuki durumu kayda sonradan malik olanlara da ileri sürebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 1994 tarihinde yapılan kadastro tespitinden sonraki 1997 tarihli sözleşme ile haricen satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Tespitten önceki nedene dayanılmamaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              KADASTRO KANUNU [ Madde 15 ] "İçtihat Metni" Meliha ile Emine ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Uşak İkinci Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 10.05.2005 gün ve 18/155 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalıların ortak miras bırakanı Ali'den kalan 688 parseldeki miras paylarını vekil edenine satıp devrettiklerini ileri sürürek tapu kaydının iptaliyle tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama oturumuna katılan davalı Remzi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, 22.12.1962 tarihinde tapuya tescil edilen 688 parselin, kadastro tespitinden önceki sebebe dayanarak tapu kaydının iptalini isteme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava konusu taşınmazların tapu kaydı ile kadastro tutanaklarından; ... parselin belgesizden ....06.1963 tarihinde murisler ... ve ... ... adına tespit edildiği ve komisyon kararının kesinleşmesi üzerine ....02.1970 tarihinde tapu kaydı oluştuğu, 59 parselin ... nolu tapu kaydına dayalı olarak 04.07.1963 tarihinde ... adına tespit edildiği ve komisyon kararının kesinleşmesi üzerine 02.....1969 tarihinde tapuya tescil edildiği ,571 parselin Nisan 1959 tarih ... sayılı tapu kaydına dayalı olarak 08.04.1964 tarihinde paylı olarak ... mirasçıları adına tespit edildiği ve tutanağın ........1968 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluştuğu, 488 parsel ise Haziran 1963 tarih ... sayılı tapu kaydına dayalı olarak ....07.1983 tarihinde ... adına tespit edildiği ve tutanağın 02.....1969 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                  Davacının ise, Alanya Kadastro Mahkemesinin 1989/55 Esas - 1991/359 Karar sayılı ilamı ile davalıların sulh anlaşması ile haklarını aldıklarını, 1004 ada 126 parselde bir hakları kalmadığı iddiasıyla eldeki davayı açmış oldukları, davanın dayanağı olarak ileri sürülen sulh anlaşmasının tespitten sonraki bir tarihi taşıması nedeniyle davanın tespitten sonraki hakka dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın tespitten sonraki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olması nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı Daireler arası İş Bölümü kararında 1. Hukuk Dairesi iş bölümünün 1. Maddesine göre; Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara, bakma görevinin 1....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı taraf murisleri adına tapuda kayıtlı taşınmazın isim benzerliğinden dolayı yanlışlıkla icra takibi yapılarak haczedilerek satılması nedeniyle davalı adına tescil edildiğinden tapu kaydının iptali ile murisleri adına tescil istedikleri, genel kadastro sonucu oluşan tapu kaydının tespitten önceki tapuya dayanılarak iptal ve tescil isteminde bulunmadıkları anlaşıldığından 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi ve Başkanlar Kururu kararı gereğince temyiz incelemesi görevi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu