Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte ilgili kurumdan getirtilmemiş, davacının dosyaya sunduğu tapu senedi sureti ile yetinilmiş, ayrıca revizyon durumu da araştırılmamıştır. Ayrıca, mahallinde yapılan keşifte tapu kaydının hudutları yerel bilirkişi ve tanıklardan tek tek okunup sorulmamış, taşınmaza uyup uymadığı hususunda genel ve soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, keşfe katılan fen bilirkişi raporunda da tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı belirtilmekle birlikte tapu hudutları kroki üzerinde denetime elverir şekilde gösterilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayanılarak karar verilemez....
Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davası olduğuna göre dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsayıp kapsamadığının yöntemince saptanması gerekir. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 11/1. maddesi gereğince tapu kaydına dayalı olarak 10 yıl içersinde orman kadastrosuna itiraz veya tapu iptali tescil davası açma olanağı vardır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarih 1999/14-165-149 sayılı kararında da belirtildiği gibi tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım bunları tutmakla görevli ve sorumlu Tapu Sicil Müdürlükleridir. Bu nedenle taşınmaz kaydının bulunduğu Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılması gerekir. Tapu sicil müdürü ve varsa o yerdeki Hazine vekili 4353 Sayılı Kanunun 18. maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla yönetimi temsil eder. Somut olayda dava Nevşehir Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmiş mahkemece de tapu sicil müdürlüğüne dava dilekçesi tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır....
Dava konusu 102 ada 60 parsel sayılı taşınmazın tespitine dayanak tapu kaydı 11.04.1942 tarihli ve 196 sıra, 04.12.2001 tarihli ve 1 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından sorularak getirtilmesi, tapu kayıtları revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların da tutanak örnekleri ile tapu kayıtlarının getirtilerek dosya içerisine konulması istenildiği halde, gelen tapu kayıtları incelendiğinde intikaller arası bağlantı kurulamadığı, bazı tapu kayıt yazılarının silik olup okunamadığı ve bu şekilde denetimin yapılamayacağı anlaşılmaktadır....
paftasının fotokopi örneğinin Kadastro Müdürlüğünden, 4- 85 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören Ağustos 323 tarih 98, Haziran 338 tarih 119 ve 122, Nisan 1968 tarih 2 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleri ile birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 5- 1583 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören ... 1286 tarih Defter 8 varak 157 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleriyle birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 6- 2070 parselin tutanak örneğinin tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek ve bu parsele revizyon gören Temmuz 1330 tarih Defter 8, varak 179 nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve değişiklikleriyle birlikte yerel tapu sicil müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden, 7- ... ......
Mahallinde yapılan keşif sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre yapılan tapu uygulamasında, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Esasen, çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gibi, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. İhtilaf, Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın, fiilen yol olarak kullanılması halinde tapu kaydına itibar edilip edilmeyeceği noktasındadır. Tapu kayıtları mülkiyet belgesi olup, tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın niteliği ve kullanım şekli tapu kaydının mülkiyet belgesi olmasına mani teşkil etmeyeceği gibi, taşınmazın kullanım şeklinden yola çıkılarak tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği şeklinde bir değerlendirme de yapılamaz....
Tapu kaydının miktar artırımının yasal dayanağının olup olmadığının yerel Tapu Sicil Müdürlüğü ve Tapu Arşivleri Daire Başkanlığından sorularak ilgili belgelerin getirtilmesi, 2- Nisan 1320 tarih ve 62 sıra numaralı tapu kaydının tedavülü olan Temmuz 1954 tarih ve 85 sıra nolu ve Ağustos 1928 tarih 10 sıra nolu müfrez tapu kayıtlarının ifraza ilişkin harita ve belgelerinin bulunup bulunmadığının yerel Tapu Sicil Müdürlüğü ve Tapu Arşivleri Daire Başkanlığından sorularak ilgili belgelerin dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Dairenin ... tarih, ... sayılı geri çevirme yazısı ve ... tarih, ...r sayılı geri çevirme yazısıyla; dava konusu ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin ve revizyon gören ... tarih .... sıra nolu tapu kaydı ile Ağustos 291 tarih 13 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm intikalleri ve kayıt maliklerini gösterir biçimde Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi istenilmiş, ancak yapılan incelemede; ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının geldisi olan ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının getirtildiği, bu kaydın geldisi olan ... tarih ... sıra nolu tapu kaydının ise getirtilmediği anlaşılmıştır....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacı ve davalı tarafın dayanağını oluşturan 06.06.1961 tarih 9 ve 11 numaralı tapu kayıtlarının geldi kayıtları olan 23.08.1939 tarih 16 ve 20 numaralı tapu kayıtlarının geldisi olan Eylül 1292 tarih 54 ve 55 numaralı tapu kayıtlarının; 17.04.1987 tarih 18 ve 12.10.1987 tarih 2 numaralı tapu kayıtlarının geldi kayıtları olan 16.02.1938 tarih 20 ve 24 numaralı tapu kayıtlarının geldisi olan Eylül 1292 tarih 1 ve T.Sani 1317 tarih 5 numaralı tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tüm gittileriyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosya içine konulması, 2- Yukarıdaki fıkra uyarınca getirtilecek tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişilerle dosyada bulunan tapu kayıtlarında malik olan tüm kişilere ait nüfus kayıtları veya veraset ilamları veya veraset ilamlarına esas nüfus kayıtlarının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE...
Her iki tarafın tapu kaydının doğu, batı ve kuzey sınırlarının aynı olduğu sadece güney sınırları davacı tapusunun “... evlatları”, davalı tapusu ise “... evlatları” olarak farklılık arz ettiği anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarının kapsamlarının tayini için tapu kayıtlarının güney sınırlarının kesin olarak belirlenmesi gerekmektedir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı Mayıs 316 Yoklama 31 sıra numaralı tapu kaydı ile ... oğlu ... ... evlatları ..., ... ve ... adına kayıtlı iken 09.09.1959 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı ile ...'nın 1945'de ölümü ile 1/3 payı mirasçıları davacılar adına intikal ile tescil edilmiş; ... ... evlatları ... ve ... payı intikal görmeyerek eski kaydında bırakılmıştır. Taşınmaza güneyden komşu bulunan 128 ada 36 ila 42 sayılı parseller vergi kaydı maliki ... oğlu ... Demir adına kayıtlı olup kayıt malikinin satışı ile yine ... oğlu ... evlatları adına tespit edilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden 1919 yılında ölen tapu maliki ...'...