Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında 74 ada 25 parsel numarası ile sınırlandırması yapılan 75,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, tapu kaydında malik hanesinin boş olduğunu belirterek ve tapu kaydına dayanarak vakıf adına tescil istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Davacılar .... mirasçıları ... ve müşterekleri ile .... mirasçıları .... ve müşterekleri ise, çekişmeli taşınmaz hakkında irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 27.11.2013 tarihinde kesinleşmiştir....
Mahallesi, 118 ada 3 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin tapuda açık görüldüğünü, taşınmazın niteliği itibariyle Hazineye ait taşınmazlardan olduğunu açıklayarak, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 16.07.2014 tarihli duruşmada, taşınmazın asli müdahil vakıf adına yapılan tescilin iptal edilerek,taşınmazın müvekkili Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen dosyada davacı vekili, ... ilçesi, ... ... Mahallesi 118 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında müvekkili Vakıf lehine icareteyn şerhi bulunduğunu, taşınmazın kadastro tespitinde malik hanesinin boş bırakıldığını, taşınmazın sahibinin müvekkili Vakıf olduğunu açıklayarak, taşınmazın müvekkili Vakıf adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Dava, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar; miras bırakan babaannelerinin adının ... kızı...olduğu halde 1493 ada 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kaydında ... oğlu...olarak yazıldığını ileri sürüp, tapu kaydındaki malik bölümünün ... kızı ... olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur....
Dairesinin 29.05.1995 tarih, 1995/3243-3521 sayılı bozma ilamı ile “Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve tapu kaydında yüzölçüm artırılmasına ilişkin dava dosyasının kadastro mahkemesine aktarılması nedeniyle taşınmazın malik hanesinin bırakılmak suretiyle tespit edilmesi gerektiği, temyize konu kararın infazının olanaksız olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davanın derdest olduğu, aktarılan dava dosyasının kapsamının yöntemince belirlenmesi, aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, Kadastro Mahkemesinin 28.03.2012 tarih 1990/35-2012/17 sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 449 ada 5 parsel sayılı 110,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, çifte tapu kaydı nedeniyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edildikten sonra, 1987 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda 122,00 metrekare yüzölçümü ile 1900 ada 5 parsel numarası verilerek ... Belediyesi adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazın malik hanesinin açık bırakıldığını, bilahare encümen kararı ile ... Belediyesi adına tescil edildiğini, buna karşın encümen kararının İdare Mahkemesince iptal edilerek bu kararın kesinleştiğini, dolayısı ile tescilin yolsuz hale geldiğini ve çekişmeli taşınmazın Hazine adına kayıtlı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek, malik hanesinin Hazine adına doldurulması istemiyle dava açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/20 esasına kaydedildiği, akibetinin belli olmadığı, tutanağın malik hanesinin halen açık olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davayı açan ... ’un mirasçıları davaya dahil edilmemiş,taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur.Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart tamamlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; tespite esas alınan tapu kaydı yöntemine göre uygulanıp, kapsamı tam olarak belirlenmeden karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece dava dilekçesindeki istem doğrultusunda davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının “...” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Eldeki davada, davaya konu taşınmazların tapu kaydında dava dilekçesinde malik olduğu bildirilen “... ”ın malik olmadığı, ıslah dilekçesi ile kaydının düzeltilmesi istenilen “... oğlu ...”ın malik olduğu görülmektedir....
Ancak, mahkemece kadastronun olağan usule göre tamamlanması, malik hanesinin doldurulması bakımından dava konusu parselin tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi ve kesinleşmiş hükümden bahsedilerek kadastronun olağan usule göre tamamlanması için kütüklerin devri halinde tapu sicil müdürlüğüne, aksi halde Mut Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
nın soyadının ....olarak geçtiği ifade edilmiş ise de aslında tapu kaydında .... olarak yazılı bulunduğu, bu nedenle hüküm fıkrasında sehven davacının murisinin düzeltilmesi istenen soyadının tapu kaydında "..." olarak yazılı bulunduğunun ifade edilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı, sonuç olarak nüfus kaydına uygun olarak tapu kayıtlarında "...." olarak yazılan soyadının "......." olarak düzeltilmesi doğru olduğundan; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Sicil Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 27.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Çengelköy Mahallesi çalışma alanında bulunan 862 ada 7 parsel sayılı 168 arşın yüzölçümündeki taşınmaz, ilk olarak 04.09.1952 tarihinde paylı tapu kaydı nedeniyle eşit paylarla davacıların murisleri olan ... adlarına tespit edilmiş, daha sonra 06.03.1962 tarihinde re'sen ... komisyonunca, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, ilk tespitte uygulanan paylı tapu kaydına dayanarak ve çekişmeli taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava ile ilgisi bulunmadığından malik hanesinin kendileri adına doldurulması istemiyle, davacı ... ise malik hanesi açık bırakılan taşınmazın malik hanesinin ... adına doldurulması istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır....