yazıldığı, taşınmazın malik hanesinin iptali ile Mehmet ve Cennetten olma Tc numaralı Dudu Teke olarak düzeltilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydında soyadının düzeltilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tapu kaydında isim düzeltilmesi davalarında tapu kütüğünde bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden isim, soyisim ve baba isminin düzeltilmesi olanağı vardır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1956/5 Esas, 1956/507 Karar sayılı ilamı ile malik hanesinin doldurulduğu belirtilmiş ise de söz konusu dosyanın bulunamadığı, kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığı, taşınmazın malik hanesinin hala açık olduğu, tapu kaydının oluşmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece öncelikle bahsedilen ilam ile lehine tescil kararı verilen ...’un, ölmüşse mirasçılarının davaya dahil edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması, taraf delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.9.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
nin nüfus kütüğünde kaydının bulunmadığı, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amacın tapu kaydındaki malik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirmek olduğu, nüfus kütüğüne kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin, davacının miras bırakanı ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde davacının tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmesi için “çoğun içinde azda vardır” kuralı uyarınca bu yönde tespit kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle tapu kaydında malik gözüken ... oğlu ...'nun, davacının miras bırakanı ... oğlu ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Tapu Tercümesinde maliki olarak belirtilen kaymakam ...... ve tapulama tutanaklarında .... mirasçıları olarak belirtilen .... ile davacıların mirasbırakanı .... olma 01.07.1880 İstanbul doğumlu.... aynı kişi olduğunun tespitine, taşınmazlar halen Hazine ve sultan ... .... kayıtlı olduğundan malik hanesinin düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 1102 ada 1 ve 1101 ada 2 parsel sayılı taşınmazların maliki .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...; ... ve ..... Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek tapu kaydında davalıdır şerhi yazılı ve malik hanesi açık eski 56 (yeni 146 ada 9) parsel sayılı 2.537,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ... çekişmeli taşınmazın malik hanesinin açık olduğunu adına tescil edilmek suretiyle malik hanesinin doldurulması isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın HMK'nın 114/1-g maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, asliye hukuk mahkemesinde 16.10.2012 tarihinde açtığı dava ile; sınırlarını bildirdiği 2000 m2 taşınmazın müvekkili tarafından satın alındığını, taşınmazın parsel numarasını öğrenmek amacı ile tapu müdürlüğüne gittiğinde dava konusu taşınmaza 112 ada 2 parsel numarası verildiğini, malik hanesinin boş bırakıldığını ve taşınmazın ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh düşüldüğünü öğrendiğini oysa dava konusu taşınmazın orman olmadığını, taşınmaz hakkında açılmış bir dava da bulunmadığını belirterek tapu kaydındaki 2/B şerhinin silinmesini ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile adına kayıt ve tescilini talep etmiş, asliye hukuk mahkemesince...
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya hergangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mükün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde çoğun içerisinde az da vardır " kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı "verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre muris "...”'nin "artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki malik bilgileri de nüfus kayıtlarında göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen "...”'nin davacının murisi olan "..." olduğunun tespitine "şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, köy mezarlığı niteliğinde bulunan 678 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında düzenlenen kadastro tespit tutanağında tespitinin adına yapıldığını ancak tapu sicilinin oluşturulması sırasında malik hanesinin boş bırakıldığını ileri sürerek 678 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında boş bırakılan malik hanesine adının yazılmasını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Diğer bir anlatımla, dava konusu 1584 parsel sayılı taşınmazla ilgili kadastro işleminin tamamlanması ve taşınmazın tapudaki malik hanesinin doldurulması gerekir. Dava konusu parselin, davalı olması sebebiyle tapulama işlemleri kesinleştirilmediğinden tapu kaydında malik hanesinin açık bırakıldığı, halen malik hanesinin boş olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi (766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 54. maddesi) uyarınca gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi'ne ait olduğuna göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....