Mahkemece her ne kadar yazılı şekilde, davacıların alacak taleplerinin kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiş ise de, mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Şöyle ki; davacılar vekili tarafından, HMK.389’a göre terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmaz ise alacak talebinde bulunulmuş olup; mahkemece, gerekçe kısmında resmi şekle uyulmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir denilmiş ise de, hüküm kısmında tapu iptali ve tescil talebine yönelik olarak olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaksızın, doğrudan alacak taleplerinin kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmesi doğru olmamış, kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratılmıştır....
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, mirasbırakan annesine yıllarca baktığını, mirasbırakanın davacı kızına da altın ve para verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, terditli talep olan tenkis isteğinin ise reddine karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, temlikin muvazaalı olduğu saptanarak asıl talep olan tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, terditli talep olan tenkis isteği yönünden ise ayrıca hüküm kurulmasına gerek olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/03/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil terditli alacak talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne dair verilen 17/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı mirasçısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/669 esas, 2021/158 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil terditli olarak alacak talebinin reddine karşı, davalı T15 davalı T16 ile davalı T16 tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil terditli istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile faydalı ve zorunlu masraf bedeline ilişkin istemin kabulü ile 46.683 TL alacağının tahsiline karar verilmiştir. Terditli davada, davacı iki ayrı talepte bulunur; ancak, bu talepleri terditli (kademeli) olarak ileri sürer. Yani, taleplerden biri asıl, ikincisi yardımcı (terditli) taleptir. Davacı ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister. Davacı bu davada, asıl talep olarak tescil, mümkün olmazsa iyileştirme bedelinin tahsilini istemiştir. Bu durumda ortada tek bir dava vardır. Kabul ve ret durumuna göre vekalet ücreti de tek olarak takdir edilecektir. Bu açıklamalara göre, davacı tarafından açılan davada kademeli istem olan iyileştirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulmuş olmakla kabul edilen bedel 46.683 TL üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdiri doğrudur....
, "tapu iptali tescil talebi ile birlikte terditli (aşamalı) olarak alacak talebine ilişkin ilamlarda, tapu iptali tescil talebi reddedilerek sadece alacağa hükmedilse bile, bu ilamın da icra takibine konu edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğini" net biçimde kabul ettiğini, bu çerçevede HMK md. 367/II ve Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin yerleşmiş içtihatları gereği; icra takibine konu edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği halde, ilam kesinleşmeden başlatılan İzmir 12.İcra Müdürlüğü'nün 2019/12973 sayılı dosyasında ilamlı takibin açıkça kanuna aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, kamu düzenine ilişkin olan bu konunun süresiz şikayete tabi olup, takibin iptalini talep etmek gerektiğini, ayrıca, mahkemece karar verilinceye kadar açıkça kanuna aykırı olarak yapılan bu icra takibinin tedbiren durdurulmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kanun maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere terditli taleplerin aynı davalıya karşı ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda, davacı dava dilekçesindeki talebinde, mümkün olduğu takdirde tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsilini istemiş, ancak bu taleplerini aynı davalıya yöneltmemiştir. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali tescil talebini bağımsız bölüm adına kayıtlı olan davalı ...'ya, rayiç bedelin tahsilini ise yüklenici ...'a yöneltmiştir. Yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, arsa makillerine karşı açılan davanın reddine, rayiç bedel yönünden yüklenici ...'a karşı açılan davanın ıslahla birlikte kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak arsa malikleri hakkında gerek tapu iptali ve tescil ve gerekse rayiç bedel talebi reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı arsa maliki ...mirasçısı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, davacı dava dilekçesindeki talebinde, mümkün olduğu takdirde tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsilini istemiş, ancak bu taleplerini aynı davalıya yöneltmemiştir. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali tescil talebini bağımsız bölüm adına kayıtlı olan davalı ...'ya, rayiç bedelin tahsilini ise yüklenici ...'a yöneltmiştir. Yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, arsa makillerine karşı açılan davanın reddine, rayiç bedel yönünden yüklenici ...'a karşı açılan davanın ıslahla birlikte kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak arsa malikleri hakkında gerek tapu iptali ve tescil ve gerekse rayiç bedel talebi reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı arsa maliki ... mirasçısı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle sayın çoğunluğun davanın terditli olarak açıldığı gerekçesiyle davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 13.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2024 ada 3, 1154 ada 7, 2031 ada 1, 57 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının TMK 724 maddesi uyarınca iptali ile davacı adına tescili, ikinci kademedeki istek ise taşınmaz üzerindeki bina değerlerinin tespiti ile bunun davalıdan (tazminat olarak) tahsili istemlerine ilişkindir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl ve birleştirilen davada davacılar bakımından ihtiyari dava arkadaşlığı, yargılamada ölen davacıların mirasçıları açısından mecburi dava arkadaşlığı olduğu, diğer yandan davacılar tarafından hüküm altına alınması istenen talepler dikkate alındığında; tapu iptali ve tescil, tenkis, tazminat taleplerinin terditli talep niteliğinde olduğu, terditli taleplerde netice itibariyle tek bir talebin bulunduğu, her talep bakımından ayrı dava olarak kabul edilemeyeceği, ne var ki ecrimisil talebi yönünden, tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmesi halinde ecrimisile de hükmedileceği nazara alındığında bu talep bakımından terditli talepten söz edilemeyeceği ayrı bir talep söz konusu olup davaların yığılması söz konusu olduğu açıktır. 6.3.2....