Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 10.05.2017 tarih 2015/188 esas ve 2017/196 sayılı kararının iadei muhakeme kararı ile ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından ikinci kez tanık listesi verilmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yargılamanın iadesi sebeplerinin kanunda tahdidi olarak sayıldığı, davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak daha önce dinletmediği/ dinletemediği tanığı delil olarak gösterdiği, ancak HMK 375. maddesinde tanık delilinin yargılamanın iadesi sebepleri arasında gösterilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'da düzenlenen iadei muhakeme sebepleri oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilince dinletilmesi istenen tanık ...'...
Somut olayda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesini gerektirir belge bulunduğu iddiasıyla yargılamanın yenilenmesinin davacılar tarafından talep ve dava edilmediği, davanın tapu iptali ve tescil istemli olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/1049 Esas, 2006/15 karar sayılı ilamının iptali için açılan iadei muhakeme isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.2009 ve 10.06.2009 ve 05.05.2009 gününde verilen dilekçeler ile tenkis ve muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine davaların birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda; 2009/105 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen 2009/118 Esas sayılı dava yönünden; davacı ...'nın tenkis talebinin 2009/105 Esas sayılı dosyası üzerinden karara bağlanmasına, 2009/105 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilen 2009/165 Esas sayılı dava yönünden; davacı ...'nın ve davacı ...'...
Mahkemece, yargılamanın iadesi istenilen davanın esas ve karar numarası üzerinden verilen 23.05.2016 tarihli ek kararla yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, ek karar talepte bulanan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 374 vd. maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebi, ayrı bir dava olarak açılır ve incelenir. Mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak yargılamanın iadesi talebini karara bağlaması caiz değildir (23/05/1956 gün ve 08/09 sayılı İBK). Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 10 uncu maddesi; "İadei muhakemenin kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadei muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınan harç mahsup edilir." hükmünü içermektedir. Açıklanan bu madde hükmüne göre, yargılamanın iadesi davalarından başvurma harcı ile (davanın konusunun belli bir değeri içerip içermemesine göre) peşin karar ve ilam harcı alınmalıdır....
Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tapu tahsis belgesinin idari bir işleme dayanılarak oluşturulduğu kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta, tapu tahsis belgesi oluşturulmasına ilişkin idari karar Mamak Belediye Encümeninin 15.01.2008 tarih, 94-97 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse, davada dayanılan tapu tahsis belgesi iptal edildiğinden yine idari mercilerden alınacak kararla kaldırılması sağlanmadan tapu tahsis belgesine dayanılarak istemde bulunulamaz....
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
nun kayınbederi) aleyhine 17.8.2009 tarihinde muris muvazaası nedeniyle tapu iptali tescil davası açtığı, anılan davanın 6.11.2010 tarihli davadan feragat ve miras taksim sözleşmesi gereğince 26.11.2010 tarihli kararla feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın 12.5.2011 tarihinde kesinleştiği, anılan dosya kapsamından muris ... 'nun adına kayıtlı 13 adet taşınmazı 17.10.2007 tarihinde oğlu ... 'nun kayınpederi ... 'a sattığı, ... vekili Av.... ile ... ve ... ile vekilleri avukat ... tarafından düzenlenen 6.11.2010 tarihli davadan feragat ve miras taksim sözleşmesi yapıldığı, anılan sözleşme gereğince muris ... 'nun ... 'a devrettiği on üç taşanmazdan 6 adetinin davalı ...'a, beş adetinin ..., iki taşınmazında eşit hisselerle Zehra ve Mustafa'ya devri konusunda tarafların anlaştıkları, anlaşma gereği Zehra'nın anılan taşınmazları ......
nun 448/1. maddesinin "İadei muhakeme talebini muntazammın arzuhal, hükmü veren mahkemeye verilir ve orada tetkik olunur."hükmü gereğince,davaya bakan ilk Mahkeme göreve ilişkin yeni bir kanun ile görevsiz hale gelmiş olsa bile,önceki hükmü veren ve yargılamayı yapan mahkemenin somut davayı en iyi şekilde bildiği ve incelediği düşüncesine dayalı olarak, yargılamanın yenilenmesi davası , hükmü veren mahkemede açılır ve o yer mahkemesince incelenip sonuçlandırılır. Bu nedenle, uyuşmazlık ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....