Köyü çalışma alanında bulunan 139 ada 10 parsel sayılı 227,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın muhtesat bilgileri hanesinde yazılı "... bu taşınmaz bahçe olarak 2004 yılından beri ...'in fiili kullanımındadır" belirtmesinin iptali ile taşınmazın muhtesat hanesine "davacı ...'ın 10.10.1994 tarihinden beri kullanımındadır" belirtmesinin eklenmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek, ... adına olan kullanıcı şerhinin iptali ile adlarına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlar; yargılama sırasında ıslahla, davalı ... adına tapuya tescil edilen ½ payın iptali ile taşınmazın 2/3 payının kendi fiili kullanımlarında olduğuna dair kullanıcı şerhi verilmesini talep etmişlerdir....
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kendi kullanımlarında olduğu iddiası ve adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 379,73 metrekarelik bölümde davacının zilyet olduğu yolunda tapuya şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesine davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı fiili kullanım iddiasının ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğundan çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemez....
tan intikal ettiğini; ancak yalnızca mirasçısı ... mirasçı lehine zilyetlik şerhi verildiği belirtilip kendisi lehine de zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından vekalet ücreti yönünden; davalı ... tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., davalı ... ile evli olduklarını, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşi olan davalı ... tarafından, rızası dışında diğer davalı ...’a satıldığını belirterek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile yeniden eşi adına tescili ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemiyle dava açmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescil ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Dava konusu .....parsel ev ve arsa olarak, davalı ... adına kayıtlı iken 31.10.2012 tarihinde davalı ... tarafından satın alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı ..., dava konusu 134 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını (taşınmaz üzerinde bulunan binanın 3. katındaki dairenin) adına kullanıcı şerhi verilen davalı ... tespit tarihinden önceki tarihte satın aldığını ileri sürerek terditli olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise satın aldığı taşınmaz bölümünün emsal değerinin ödenmesi istemi ile dava açmış, mahkemece tapu iptali tescil isteğinin reddine, bedele yönelik istemin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm yalnızca davalı tarafından bedele yönelik istem yönünden temyiz edilmiş olmakla; temyizin konusu geçersiz sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Ancak, dava beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olup, infazda tereddüt yaratacak şekilde davacı lehine tasarrufçu şerhi verilmesi isabetsiz olduğundan, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2. paragrafının sonunda “yeni oluşacak bu parselde davacı lehine tasarrufçu şerhi oluşturulmasına” şeklindeki ifadenin cümleden çıkartılarak yerine “tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacı ... Yalçın'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına” ifadesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
'dan salın aldığını, yurt dışında çalışmaya gitmesi nedeniyle kendisi tarafından kullanılmasına rağmen davalı adına kullanıcı tespiti yapılmış olmasının doğru olmadığını belirterekdavalı adına verilen zilyetlik şerhinin iptali ile adına zilyetlik şerhi verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile 13.09.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereği kullanıcısı olan ... oğlu ...'a (davalıya) Hazine tarafından satılması nedeniyle talep sonucunu tapu iptal tescil olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında Yenimahalle Mahallesi çalışma alanında bulunan 1911 ada 24 parsel sayılı 174,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kızı ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kızı ..., beyanlar hanesinde kullanıcı adının yanlış yazıldığını ileri sürerek adına şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır....
nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, 02.06.1995 tarihinde hükmen kesinleşen 1746 parsel sayılı taşınmaz ise kullanıcı şerhi verilmeksizin, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 13.04.1995 tarihinde taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları şerhi yazılmıştır. 01.11.1996 yılında yapılan imar uygulaması sonucu 1695 parsel sayılı taşınmaz, 303 ada 1 parsel numarası ve 1.175,53 metrekare yüzölçümü ile şerh verilmeksizin, 1746 parsel sayılı taşınmaz, 5 ada 4 parsel numarası ve 169.81 metrekare yüzölçümü ile, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak, 1747 parsel sayılı taşınmaz ise 5 ada 5 parsel numarası ve 322.12 metrekare yüzölçümü ile, tapu kaydının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1976 yılından beri ...'...