DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Esenyurt ilçesi, Kıraç köyü 470 parsel sayılı taşınmazın 21/224 hissesi Saliha Arıcı adına kayıtlı iken intikal ile 11/08/1999 tarihinde Celalettin Arıcı adına, 24.11.1999 tarihinde satın alma ile 32/1120 hissesi T1 adına ( bilahare imar uygulaması ile 434 ada 18 parsel olarak) tescil edildiği, taşınmazın, Saliha ve Celalettin Arıcı tarafından açılan yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucu Büyükçekmece 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, kal istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen 07.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.03.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi nedenine dayalı tapu iptali tescil ve kal istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.04.2017 günü temyiz eden davacı ... ve karşı taraf davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, davalı eş adına kayıtlı iki adet arsanın davalı tarafından muvazaalı olarak diğer davalı ...'a satıldığını ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile satış işlemi öncesinde olduğu gibi taşınmazların davalı eş ... adına tescilini talep etmiştir. Tapu iptal ve tescil isteği taşınmazın aynına ilişkin olmakla değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen davada verilen 02.12.2005 günlü dilekçe ile de Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen tescil davasının reddine dair verilen 03.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı/davacı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.10.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise alacak taleplerine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.10.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değil ise tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının; davalı . ... mirasçıları yönünden reddine, davalı ... mirasçıları yönünden alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı gelmedi. Karşı taraftan davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde pay tescili, bu istem de kabul edilmediği takdirde bina ve arsa bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsili, birleştirilen dava ise, tapu tahsisine konu olan ve yıkımına karar verilen bina bedelinin faizi ile birlikte tahsili isteğine ilişkindir. Davalılar, davacıların yasal haklarının bulunmadığı, tapu tahsis belgesinin iptal edildiği, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılardan ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle, davalı ... aleyhine açılan davanın esastan reddine, birleştirilen dosyada açılan davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu emirde 24'üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir" hükmü yer almakta olup aynı Kanunun 24/2. maddesinde "İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümessillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda şikayete konu icra emrinde takibe dayanak hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarasının yer aldığı açık olup, ilamlı icra takibinde icra emrine dayanak ilamın eklenmesi gerekmemektedir. O halde, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Öyleyse; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasız olduğu gibi, imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmediği, farklı bir ifadeyle hukuki geçerliliğini koruduğu sürece kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil davasının dinlenemeyeceği de kuşkusuzdur.Somut olayda; dava dışı üçüncü kişinin alacaklı olduğu davalı ... Belediye Başkanlığı aleyhine başlattığı icra takibi sırasında çekişme konusu anılan Belediye adına kayıtlı 322 ve 383 parsel sayılı taşınmazların haczedilerek yapılan açık arttırma sonucunda 19.11.2004 tarihinde davacıların miras bırakanı olan...'a ihale edildiği, davalı ......
Mahkemece, davacının yargılamanın iadesi sebebi kanunda yazılı sebepler arasında yer almadığından iadei-muhakeme talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı taraf yargılamanın iadesi aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bahisle 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....