WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; davacı tarafın dayandığı ve tesis tarihi itibariyle de daha eski tarihli olduğu anlaşılan (tapunun tesisi 30.06.1933 tarih 47 sıra) 2.139,00 metrekare yüzölçümündeki gayri sabit sınırlı 07.12.1978 tarih ve 15 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın dayandığı sonraki tarihli Temmuz 1972 tarih ve 8 sıra numaralı (tapunun tesisi Şubat 1935 tarih 68 sıra) tapu kayıtlarının doğu, batı ve güney sınırları itibariyle hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda; eski kızak yolu ile dere olarak gösterilen kısımların aralarında kalan (fen raporunda A, B1 ve B2 ile gösterilen) bölüme uydukları; aynı raporda yol (fen raporunda Y1, Y2 ile gösterilen) ve kışlak olarak gösterilen (fen raporunda A1, B, C, D ve E ile gösterilen) bölümleri ise kapsamadıkları mahkemece yapılan keşif, uygulama ve bilirkişi sözleri ile belirlenmiştir. Aynı yere uygunluğu saptanan tapu kayıtlarından önceki günlü, doğru temele dayanan ve hukuki kıymetini koruyan kayda değer verileceği kuşkusuzdur....

    Köyü 132 ve 141 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-Dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması, 2-Dava konusu 141 parsel sayılı taşınmazın, davalılar adına tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine dair hüküm kurulmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına; a) Ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazların tapu kaydında yeralan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, b) 1 nolu bendinde (141 parselin) kelime ve rakamından sonra gelmek üzere (davalılar adına tapusunun iptali ile yol olarak terkinine,) cümlesinin eklenmesine Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinin 3. fıkrası hükümlerine göre on yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        Daire kararında özetle; ”İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kadastro sırasında taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyip, paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tesbit dışı bırakılması nedeniyle, mahkemece görevsizliğe karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, aynı gün dairede temyiz incelemesi yapılan ve seri dosya niteliğinde bulunan dosyalarda davanın önemi ve değeri, vekilin sarf ettiği emek ve mesai dikkate alındığında davacı vekili lehine hesaplanan vekalet ücreti, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31. maddesine aykırı olarak yüksek takdir edilmişse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 3. bendinde yeralan "...250.00....

          Mahallesi 34049 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 7231 m2 olduğu ve 6174m2lik kısmına okul alanı olarak, 1057m2lik kısmına ise yol ve kaldırım olarak el atıldığı, davacılar murisi Salih Yürütücü’nün 334/7231 pay sahibi olduğu, ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/139 Esas sayılı dosyasında okul alanı olarak el atılan 6174 m2'lik kısımda Salih Yürütücü payına düşen 285,18 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile ... İl Özel İdaresi adına tesciline karar verildiği ve hükmün tapuda infazı ile güncel tapu kaydında, Salih Yürütücü payının 4882/723100 pay olduğu, eldeki dosyada ise “yol ve kaldırım olarak el atılan kısımdaki 4882/723100 paya isabet eden 48.82 m2lik kısmının iptali ile davalı ... lehine yol olarak tapudan terkinine” hükmedildiği, davalı idare temyizi üzerine Kapatılan 18....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 22.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı belediyenin ihdas suretiyle altında dükkan olan yol niteliğindeki taşınmazı 5309 ada 1 parsel olarak tapuya tescil ettirdiğini, yolun tescile tabi olmadığını, kaydın iptali ile yol niteliği ile terkinini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın yol niteliğindeyken ihdasen altında dükkan olan yol olarak tapuda adlarına tescil edildiğini, davacının dava ehliyeti bulunmadığını, davanın da idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              nın mirasçıları olarak adlarına tescilinin istendiği, davanın takipsiz bırakılması nedeniyle 29.03.2016 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve 19.07.2016 tarihli karar ile de "Davanın Açılmamış Sayılmasına" karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 20.12.2016 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, tapu iptali isteminin tescil isteğini kapsamadığı, iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi halinde tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalmasına yol açılacağı, böyle bir uygulamanın Devletin, bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği genel ilke (dolu pafta sistemi) ile bağdaşmayacağı; davacıların tescile yönelik olarak açtıkları 2014/507 es.s. davanın da açılmamış sayılmasına karar verildiği gözetilerek davacılara tescil davası açmaları için imkan tanınması ve dava açılması halinde eldeki dava ile birleştirilerek karara bağlanması kaçınılmazdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, geçit hakkı, birleşen dava ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, çap kaydı içersinde kalan fırın yerine ait tapu kaydının iptali ile tescil ve yol olarak kullandığı yere ait kaydın iptali ile yol olarak terkini; mümkün olmadığı taktirde geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, yol olarak terkin ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve yol olarak terkin davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.02.2012 gün ve 1835/285 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, kadastro sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 112 ada 1 parselin 40 m2'lik kısımının yol boşluğu olduğunu açıklayarak, bu yerin tapusunun iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Davalı duruşmada, taşınmazın atalarından kaldığını, yol olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 112 ada 1 parselin tapu kaydının iptaline, fen bilirkişileri ... ve ...'...

                    Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atmadan arta kalan ve bedeline hükmedilen, 12.12.2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.847,42 m2'lik bölümünün idare adına tescili yerine, yol olarak terkinine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki (kısım ile A harfi ile gösterilen 1.847,42 m2'lik kısımların davacılar adına olan tapu kaydının payları oranında İPTALİ ile yol olarak TERKİNİNE) ibaresinin çıkartılmasına, yerine( kısmın davacılar adına olan tapu kaydının payları oranında iptali ile yol olarak TERKİNİNE, krokide (A) harfi ile gösterilen 1.847,42 m2'lik bölümün davacılar adına olan tapu kaydının payları oranında iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu