WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2291 - 2012/8604 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş...

    Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2296 - 8610 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

      Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür. 2012/2206 - 8652 Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli...

        Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. 2012/2208-8648 Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

          Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

            Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

              Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                  Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle kadastro mahkemesine devredilen ve tefrik kararı ile ayrı esaslara kaydedilen dosyaların Dairemizce temyiz incelemesi sırasında, iptali istenen tapu kayıt maliklerinin tümü ile kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde aidiyet olduğu belirtilen kişilerin davaya dahil edilip taraf teşkili yapılmadığı, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Yasanın 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekli askı ilânlarının yapılmadığı, tensiple (birlikte tefrik kararı ve taraf teşkili dahi yapılmadan) keşif kararı verildiği, iptali istenen tapu kayıtlarının kapsadığı alan ve bu alan içinde kalan davaya konu parsellerin belirlenmediği, kararda adı geçen kişilere tebligat yapılmadığı, köy muhtarlığı davada taraf olmadığı halde, kararın ve temyiz dilekçesinin sadece köy muhtarlığına tebliğ edildiği görülmüştür.Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında...

                    Ancak, temyiz konusu tüm dosyalarda yargılamanın bitirildiği son oturumda “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmekle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır. Oysa, oluşturulup duruşma tutanağına geçirilerek okunan kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 ve 297. maddesinde belirtilen biçimde hüküm sonucunu içermesi gerekir. Yine, mahkemece; kısa kararda, “Davacının tapu iptali davasının reddine” denilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda; bir kısım dosyalarda, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tutanağın edinme sebebi sütununda adı geçen kişi ya da kişiler adına tesciline, bir kısım dosyalarda ise, davacının tapu iptali davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kısmen kişi ya da kişiler adına, kısmen de orman olarak Hazine adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 – 1992/4 sayılı karar)....

                      UYAP Entegrasyonu