Mahkemece verilmiş olan kararda her ne kadar TMK 713/2 maddesinden bahsedilmişse de kararın içeriğinde TMK 713/2. maddesi yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmemiş olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 13/B-b ve 14. maddeleri ile TMK 713/ 1 maddesindeki kadastro tespiti öncesi tapulu olan taşınmazın haricen satın alınıp zilyetlik hukuki nedenine dayanılarak açılmış iptal tescil isteğine ilişkin hüküm içermektedir. Görülmekte olan davada ise; dava bu sefer ..., ... ve ... tarafından açılmış olup kadastro tespiti sonrası devam eden zilyetliğe, TMK 713/2 maddesindeki “ tapu m...kinin ölmüş “olması nedenine dayanılarak iptal ve tescil isteminde bulunulmuştur. O halde ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/512 esas ve 2012/694 karar sayılı dava dosyası görülmekte olan davaya kesin hüküm oluşturmamaktadır. Mahkemece, iddia ve savunmalar çerçevesinde, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kartal 3.Aile Mahkemesinden verilen 30.04.2010 gün ve 52/559 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların 18.03.2008 tarihinde boşandıklarını açıklayarak evlilik birliği içinde 16.01.2003 tarihinde edinilen 1186 ada 18 parselin tapu kaydının iptali ile ½ oranında davacı adına tesciline, 28.03.2010 tarihli dilekçesinde ise tapu iptal ve tescil talebinin yanı sıra ½ hisseye isabet eden bedelin parasal olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....
Köyü'nde bulunan 3053 parsel sayılı taşınmazı satın aldığı ve adına tescil edildiği, ancak daha sonra bu parsele ilişkin 3. şahıslar tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun 1007/3 maddesi gereğince Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğinden ve bu durumda ... Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/08/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada haricen satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada TMK'nın 713. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminatların kısmen kabulüne dair verilen 23/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava; harici satın almadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava ise TMK 713.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
(5133 s.K. md.2-3, TMK. md.397/2) Öyle ise miras ortaklığı temsilcisinin (TMK. md.640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekli olmuştur. Açıklanan nedenle, miras ortaklığına atanan temsilcinin şahsına yönelik temyiz itirazları ile ilgili olarak temyiz dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz eden davalılardan alınmasına 06.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, alacaklısı olduğu dava dışı ... adına kayıtlı davaya konu 500 ada 24 parsel 1. kat 5 nolu bağımsız bölümü, alacağına mahsuben 30.04.2009 tarihinde icra yoluyla ihaleden satın aldığını, ihalenin kesinleştiğini, ancak adına tescil sağlanmadan önce taşınmazın ... tarafından 20.05.2009 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik edildiğini, davalının taşınmazı hacizli olarak temellük ettiğini ve iyiniyetinden söz edilemeyeceğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmazı hacizli olarak satın almakla bunun hukuki sonuçlarını kabul etmiş sayıldığı, bu haliyle iyiniyetli olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Dosya kapsamı ve dava dilekçesinde iddiaların ortaya konuluş biçimine göre davanın; davacının kaz kardeşi ile kendisine ortak murislerinden intikal eden taşınmazda davalı kız kardeşi ile kendisinin hisse payları eşit olması gerekirken kız kardeşinin payının fazla olması sebebi ile fazlalık kısmın iptali ile kendi adına tescili istemine ilişkindir. Açılan davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görüldüğü, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemiz, Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılan mülkiyet nakline yol açabilecek "yolsuz tescile dayalı" tapu iptali ve tescil davalarının istinaf incelemesini yapmakla görevlendirilmemiştir. Davanın, kız kardeş T1 ile birlikte tapu müdürlüğüne yöneltilmiş olması uyuşmazlığın TMK'nın 1027....
Hukuk Dairesi 2012/4890 E. , 2012/7132 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Aile Mahkemesi ve... 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi, davanın bağıştan rücu nedeni ile tapu iptali ve tescil davası olduğu ve mal rejiminin tasfiyesi veya katkı alacağına dayalı talep olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik olup davanın Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacının, evlilik esnasında satın alınarak yarı hissesi davalı eş adına tescil olunan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin isteği bağışlamanın geri alınması (bağıştan rücu) niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır. (818 s....
Dava, TMK. nun 713/2. fıkrasında yer alan maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ve bu nedenle tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle TMK. nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacılar vekilinin, Hazine ve Belediye Başkanlığını hasım göstererek davayı açtığı anlaşılmıştır. Hazine, kayıt malikinin mirasçı bırakmaması halinde TMK. nun 501. maddesi nedeniyle aynı kanunun 713/2. fıkrası uyarınca açılan davalarda son mirasçı sıfatıyla yer almaktadır. Bu bakımdan davanın Hazineye yöneltilmesi ve Hazinenin davalı gösterilmesi bu açıdan doğrudur....