WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre murisin tespitten sonra ölmesi halinde 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının kabul edildiğini, somut olayda da murisin tespitten sonra ölmesi nedeniyle on yıllık sürenin uygulanamayacağını belirterek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.08.2022 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muhdesat şerhinin düseltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında tespitten önceki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

        Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bu maddeden istifade edebilmek için tapu dışı sözleşmenin tespitten önce yapılması gerektiği, davacının dayandığı senedin tespitten sonra yapıldığı, bu kapsamda anılan yasa hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında, açıkça kadastro öncesi nedene dayandığını bildirmiş olup, her ne kadar dosyaya tarihi itibariyle tespit sonrası yapıldığı anlaşılan adi yazılı bir sözleşme sunmuş ise de, bu sözleşmeyi taşınmazı kadastrodan sonra davalıdan satın aldığını ileri sürmek için değil, taşınmazın kadastro öncesinde de kendisine ait olduğunu davalının da kabul ettiğini göstermek amacıyla sunduğunu bildirmiştir....

          ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZKADASTOR TESPİTİNDEN DOĞAN DAVA"İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 448 ada 2 parsel sayılı 230.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespitten önce M… ….. ve müşterekleri tarafından 20.9.1976 tarihli dava dilekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tapu iptali ve tescil davası 11.9.1990 tarihli görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarıldıktan sonra Kadastro Mahkemesinin 11.6.2003 tarihli kararı ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine taşınmaz 15.11.2005 tarihinde tapuya tescil olunmuştur....

            Çekişme konusu 137 ada 62 sayılı parsel hakkında hükmen ... adına tescil edilerek ve tapu kaydı oluşturularak son hüküm ile de ... adına tescil kararı verilerek aynı parsel hakkında çelişkili iki tescil hükmü meydana getirilmiştir. Esasen taşınmaz hakkında tespitten önce açılan meni müdahale davası nedeniyle malikhanesi boş olup bu dava derdest iken ...'in ...'i hasım göstermek suretiyle açtığı dava sonucunda aldığı ilam ile oluşan tapu kaydı ... yönünden de hukuki sonuç doğurmaz. Hal böyle olunca; Mahkemece bu hükümsüzlüğün tespiti ile ...'in dava konusu taşınmaz yönünden davaya dahil edilerek taraf haline getirilmesi, ... ve davalı ...'ın iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirdiği deliller toplanarak ve değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı Hazinenin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak, dava konusu taşınmazlar hakkında tespitten önce açılan dava bulunduğu halde kadastro tespitlerinin sehven kesinleştirilip tapuya tescil edilmiş ve 286 ada 6 ve 303 ada 8 sayılı taşınmazların tespitten sonra Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve kesinleşen tapu iptal ve tescil davaları sonunda maliklerinin değiştirilmiş olduğu belirtilerek mahkemece, dava konusu taşınmazların son tapu kayıtları celp edilerek buna göre taşınmazların kim ya da kimler adına tescil edileceğine karar verilmesi gerektiğine, kabule göre de mahkemece, infazda karışıklığa yol açabilecek şekilde, "taşınmazların tapulama tutanağı ile tapu kayıtlarının bulunduğu hal ile korunmasına" şeklinde karar verilmiş olmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 102 ada 15 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarla ile ... ve ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : ... vs DAVALILAR : ... vs DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2010 gün ve 87/151 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 752 parselin davacıların miras bırakanı ...’nın 1955 yılından önce davalıların miras bırakanı ...’den satın ve devraldığını, kayıt malikinin 1972 yılında öldüğünü, taşınmazın 02.10.1998 tarihine kadar kaydın intikal görmediğini, tapu kaydının TMK.nun 713/2.maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2010 gün ve 87/151 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 752 parselin davacıların miras bırakanı ...’nın 1955 yılından önce davalıların miras bırakanı ...’den satın ve devraldığını, kayıt malikinin 1972 yılında öldüğünü, taşınmazın 02.10.1998 tarihine kadar kaydın intikal görmediğini, tapu kaydının TMK.nun 713/2.maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                    Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde iptal ve tescil davası açılması mümkündür. Davacı taraf bu haktan yararlanmaktadır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. (HMK. m. 25, 26 ve 31) Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken hatalı nitelendirme sonucu dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu