Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; dava, davacı ile davalıların murisi Mediha arasındaki 23.05.2009 günlü 2770 ve 2771 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu 1651 ve 1784 parsel sayılı taşınmazlardaki murise ait hisselerin satışının vaadedilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile sahibi ve hissedarı bulundukları 796 parsel ve 913 parsel sayılı taşınmazları müvekkiline sattıklarını ve bedellerini aldıklarını, iş bu satış vaadi sözleşmelerine göre; davalılardan ...'ın, ... 1....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.01.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.11.1998 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacının dayandığı 1.8.1995 tarih 36710 sayılı satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun olarak düzenlenmiş olup, şekil bakımından geçerlilik şartlarını taşımaktadır....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 1086 sayılı HUMK’nun 290. maddesinde, senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte olan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca 1086 sayılı HUMK’nun “İmzası ikrar veya mahkemece onun olduğuna hükmolunan gayriresmi senet tarihi imza eden ile mirasçıları hakkında muteber olup üçüncü kimseler haklarında hüküm ifade etmez” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı 17.10.1991 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanarak çekişme konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir. Davalılar, aynı tarihli adi yazılı sözleşme ile satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini yitirdiğini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2005 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.07.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ve vekili Av.... ile karşı taraftan davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır....
Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirine borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06/05/2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 27/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede ödenen satış bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi gereği yapılması gereken ifraz ve parselasyon işlemlerinin yapılmadığını, müşterek maliklerden...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.8.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve şerhin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.2.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı hazine vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve tapu kaydındaki 26.9.2001 tarihli haciz şerhinin kaldırılması istemlerine ilişkindir....