WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayfa, paragraf 6) : "....dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle halen muris Mahmet Palta adına kayıtlı olduğu, mirasçılarına intikal etmemiş olduğu, bu itibarla, satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız olduğu anlaşılmakla, davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar vermek gerektiği, .....terditli olarak talep edilen alacak davasının kabulüne karar vermek suretiyle.." denilmiş olduğunu, yani tapu iptali ve tescil talebimizin reddine gerekçe olarak, taşınmazların henüz intikal etmemiş olduğu bildirildiği, bundan, eğer taşınmazların intikali yapılmış olsa idi, tapu iptali ve tescil kararı verileceği sonucu çıktığı, tapu iptali ve tescil kararı verilmesine mani bir husus olmadığını, Eğer intikal yapılmamış olması bir engel olsaydı, bize süre verilmesi, intikalin yaptırılması için dava açılıp bunun sonucunun beklenmesi ve yine tapu iptali ve tescil kararı verilmesi mümkün iken bu yaptırılmamıştır....

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ve davalıların murisi ... arasında yapılan, ......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.11.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 10 parsel sayılı taşınmazın muris ... adına kayıtlı olduğunu, davalı ...'in ve diğer davalıların murisi ....'nun bu taşınmazdaki hisselerini satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ....'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 10268 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 12 no'lu bağımsız bölümü, 01.12.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza denk gelen arsa payının adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadine konu bağımsız bölüme isabet eden 38/100 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Noterliğinde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 388 ada 6 parselde kayıtlı 37/375 arsa paylı 1 No'lu mesken niteliğindeki gayrimenkulü 70.000,00TL bedelle davacıya sattığını, bedelin tamamen ödendiğini, davalının satış vaadi sözleşmesi gereğince tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını, zilyetliğin davacıya teslim edildiğini belirterek, taşınmazın 37/375 payının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, 1 No'lu meskenin davacıya ait olduğununu tespitine, bu tespitin tapuya şerh verilmesine ve tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin ... Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile önceki Medeni Kanunun 634. ve yürürlükteki Medeni Kanunun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacı da 16.04.2012 tarihli sözleşme sebebiyle Türk Medeni Kanununun 716. maddesine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur....

            Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine; 33 parsel sayılı taşınmazın davalı .... adına olan kaydının iptali ile; davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz içerisinde bulunan fıstık ağaçları açısından faydalı ve zaruri masraflara ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Davacıların ve bir kısım davacı murislerinin 26.10.1983 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 33 parsel ve dava dışı bir kısım parselleri tapu malikleri ... ve arkadaşlarından, satın aldıkları anlaşılmaktadır. Daha sonra 27.09.1988 tarihli protokol ile satış vaadi alacaklıları olan davacılar ile davalı ... anlaşarak, 33 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının davalı ....'e, 3/4 payının davacılar adına olacağı hususunda anlaşmışlardır. Bunun üzerine satış vaadi borçluları 33 parseli tapuda davalı ....’e 31.8.1990 tarihinde devretmişlerdir. Davacıların dayandığı 26.10.1983 tarihli satış vaadi sözleşmesi usulüne uygun düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir....

              Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda dayanılan 29.11.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi kanuna ve usulüne uygun düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir. Ancak satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

                Tapu Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3.kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26.maddesi uyarınca; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3.kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3.kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece aynî nitelik kazanmaz. Somut olayda; ... İli, ... İlçesi, ......

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, ......

                    UYAP Entegrasyonu