DELİLLER: Kadastro tutanak örneği, tapu kaydı, veraset ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. Kadastro sırasında Yıldızeli İlçesi Çağlayan Köyü 101 ada 22 parsel sayılı taşınmaz belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle T12 mirasçıları T11 ve müşterekleri adına tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastro harici bırakılan yere ilişkin tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, eldeki dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 11.10.2007 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 18.11.2017 tarihine kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
nin 2018/1880 Esas, 2019/1774 Karar sayılı ilamında; "Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ihalenin feshi kararının kesinleştiği ve davalı adına olan kaydın yolsuz hale geldiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile tüm takyidatları ve şerhleri ile birlikte eski malik Merih Gözen adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacının tapu iptali ve tescil davası açmakta taraf sıfatı ve hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca istek olmadığı halde ihale sonucu terkin edilen tüm takyidatları ve şerhlerin yeniden tesisine karar verilmek suretiyle talep aşılarak hüküm kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı alacaklının İstanbul 7....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/99 2022/418 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Mut 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, ... tarafından dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalıp, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu iptali ve bu bölümün kıyıya terki istemiyle açıldığı, kıyı kenar çizgisinin 31.07.2014 tarihinde kesinleştiği ve tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak açıldığı, mahkemece verilen önceki günlü hükmün de 8. Hukuk Dairesi'nce 2016/20542 Esas sayılı ilamıyla araştırmaya yönelik bozulduğu, yerel mahkemece bozmaya uyularak verilen hükmün temyiz edildiği anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tespitten önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 06/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; dava dilekçesinde iddiaların ileri sürülüş biçimi ve yukarıdaki anlatımlar ışığında davanın, tespitten önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmayıp mülkiyeti zaten davacıya ait bulunan ancak isim benzerliği nedeniyle meydana gelen karışıklığın giderilmesine yönelik olarak tapu kaydındaki baba isminin düzeltilmesi ve isim benzerliğinden kaynaklanan haciz şerhlerinin kaldırılması istemine yönelik bulunduğu, bu nedenle Mahkemece, hüküm yerinde taşınmazların davacıya ait olduğunun tespiti ile tapudaki baba isminin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, mülkiyet naklini doğuracak şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin çıkarılmasına, yerine “... İli, Karahallı İlçesi, ... Mah. Karşıbağ Mevkii 149 ada 197 parsel ile ... ... Mah....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yıllardır bakım ve masrafları müvekkilleri tarafından yapıldığını, davacılar tarafından kadastro tespitine itiraz sebepli tapu iptali tescil davasının mahkemece tespitten nceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali tescil talebi olarak değerlendirilerek hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu kararın eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde verildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan yargılamada 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesinin uygulama yeri olmadığını, davacı müvekkillerin miras hakkına dayanarak söz konusu davayı açtıklarını, hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, bu nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER; Kadastro çalışmalarına ilişkin belgeler, tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporları, vs....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/231 2021/114 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 ' ün davaya konu olan İstanbul ili , Sultanbeyli ilçesi, Orhangazi Mah. 118 ada, 3 parsel ve müvekkili adına tescil edilen İstanbul İli ,Sultanbeyli ilçesi, Orhangazi mah. 118 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın Gıyaseddin Aslanoğlundan tarla üstünden özel parselasyon belirtilen 300 m2 yi satın aldığını, müvekkilinin yapılan kadastro çalışmalarından ve tespitinden hatalı durumundan hiçbir şekilde haberi olmadığını, tapu senedine bakmak için gittiğinde tesadüfen kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, taşınmazının 130,49 m2 nin kendi adına tescil edildiğini, yan parselinin tahmini 170 m2 ' nin hazine adına tescil edildiğini, müvekkilinin taşınmazı aldığı tarihten itibaren hem adına tescil edilen taşınmazı hemde hatalı tespit sonucu hazine adına tespit...