Şu halde, davacının dayandığı harici satın alma senedi tespit tarihinden sonra 19.11.1976 tarihinde düzenlendiğine göre, davacının kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere değil, tespitten sonra ve fakat tutanağın kesinleşmesinden önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde açıklanan on yıllık hak düşürücü süre, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında söz konusu olup, somut olayda bu maddenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile açılan tespitten önceki satın alma ve zilyetliğe dayalı dava olup, davacı tarafça tapu kaydına dayanılmadığından, hükmün temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılmış olması koşulu ile tespitten önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda davacı, tapuda satın aldığı önceki malikin dava hakkına dayandığını açıkça bildirmediği ve ispat da etmediği gibi, önceki malikin de bu yönde açık beyanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacının hakkı, taşınmazın tapudaki miktar ve çapı kapsamı ile sınırlı olup, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak taşınmazın bir kısmının davalıya ait parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteği ile açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır....
DELİLLER: İddia, savunma, tapu kayıtları, kadastro tutanakları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Sivas İli, Zara İlçesi, Bulakbaşı Köyü Köyiçi Çiftlik Mevkii 3741 parsel (yeni 154 ada 84 parsel) sayılı taşınmazın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir. Dava konusu yapılan taşınmazın tapu/kadastro kayıtları incelendiğinde kadastro tespitinin yapılarak askıya çıkarıldığı tarihin 07/12/1976 olduğu, 30 günlük askı süresinin 07/01/1977 yılında dolduğu ve kadastro tespit tutanağının 08/01/1977 yılında kesinleştiği dosya içerisindeki belgelerden görülmektedir....
Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 18.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalıya taşınmazın hangi bölümünü kullanmak istediği keşif sırasında sorulmuş, davalının taşınmazın yüzölçümünün yanlış ölçülmesinde sorumluluğu bulunmadığından, iyiniyetle taşınmazı kullanageldiği anlaşıldığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğine karar verilerek tüm bu açıklamalar doğrultusunda; AÇILANIN DAVANIN KABULÜ ile; -Osmaniye ili Kadirli İlçesi Mehedinli Köyü 103 ada 47 nolu parselde 19.999,55 m2'ye tekabül eden 1.999.955/2.072.019.378.515 payın davalı adına olan tapu kaydının İPTALİ İLE davacı kurum adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, bakiye payın davalı üzerinde İPKASINA, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 13.01.2020 gün 2016/10720 Esas ve 2020/36 Karar sayılı ilamıyla karar onanmıştır. Daire ilamındaki onama karar tarihinin 13.01.2019 olarak yazılması ve karar düzeltme yolunun kapalı yazılmasının doğru olmadığı ileri sürülerek maddi hatanın düzeltilmesi isteğinde bulunulmuştur. Dairece maddi hata talebi incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava tapu iptal ve terkin isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalılar vekilince yapılan temyiz itirazı üzerine Dairenin 13.01.2020 tarihli ve 2016/10720 Esas, 2020/36 Karar sayılı ilamıyla karar onanmıştır....
HUKUK DAİRESİ Dava, tespitten önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin iken yargılama sırasında ıslahla, 4721 sayılı TMK' nın 713/2. maddesinden kaynaklanan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasına dönüştürülmüş olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazlar da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamaz, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemez; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....