"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil birleşen dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, iptal tescil davasının davalısı tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine ve temyiz edenin sıfatına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.01.2014 gün ve 2012/56 esas 2014/6 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 10.09.2015 gün ve 9541-10644 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, davanın tapu iptal-tescil talebi yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 06.02.2014 tarih, 2012/56 Esas ve 2014/6 sayılı karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle, Daire'nin 10.09.2015 tarih, 2014/ 9541 Esas ve 2015/ 10644 Karar sayılı ilamı ile; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olduğu, çekişme konusu taşınmazların senetsizden davalılar adına kadastro ile tespit...
Somut olayda ise; davacı vekili 08.11.2007 günlü duruşma tutanağına geçirilen beyanında; dava açıldıktan sonra tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini, iptalin iptali için İdare Mahkemesinde dava açtıklarını ifade etmiştir. Bu beyandan davanın devamı sırasında tahsis yapan idarenin tapu tahsis belgesini iptal ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş; taraflara gerçekten dayanılan tapu tahsis kararının iptal edilip edilmediğini, bunun için dava açılıp açılmadığını sorup saptamak, tapu tahsis belgesi iptal edilmiş ve İdare Mahkemesinde dava açılmışsa bunun sonucunu beklemek işin esası hakkında bundan sonra hüküm kurmak olmalıdır. Davacı vekilinin beyanı göz ardı edilerek orta yerde geçerliliğini koruyan tapu tahsis belgesi varmış gibi istemin eksik inceleme ve araştırmayla hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Bunun için, tapu iptal/terkin kararının kesinleşmesinin beklenmesi gereklidir. Bu amaçla mahkemece öncelikle davacının elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkin davasının iptal/terkin davasından ayrılarak (HMK.m167) ayrı bir dava olarak görülmesine karar verilmesi; ayrılan bu davada da HMK'nun 165.maddesi uyarınca, tapu iptal/terkin davasının sonucunun "bekletici sorun" yapılması gerekir. Davacının bütün taleplerinin bir arada görülmesinde "usul ekonomisi ilkesi"nin (HMK.m.30) uygulanması söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle, değerli çoğunluğun tapu iptal/terkin hükmüne yönelik hükmün onaylanması kararına katılmakla birlikte; elatamanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkin hükmün de onanması kararına katılmıyor; hükmün bu bölümünün açıkladığım çerçevede işlem yapılmak üzere bozulması gerektiğini düşünüyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğiyle Tapu Müdürlüğü aleyhine açılmış, tapusu iptal edilmesi istenilen taşınmazların kayıt malikleri davaya dahil edilerek, mahkemece tapunun iptaline karar verilmiştir. Bilindiği üzere; tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Öte yandan usul hukukumuzda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesi mümkün değildir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında mahkemenin 7.5.2015 tarihli ilk kararında, mahkemece kadının aile konutu talebi yönünden reddine, tapu iptal ve tescil davası yönünden de genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek, görevsizlik kararı vermiştir....
Davacının irade fesadına dayalı tapu iptal ve tescil talebine yönelik itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK'nun 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, irade fesadına dayalı tapu kaydının iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde irade fesadına dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalara göre, davacının ... parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı hisselerinin davalı adına devrine ilişkin tapu iptal ve tescil talebinin irade fesadına dayalı tapu iptal ve tescil niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 30 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil, olmadığında taşınmazın değerinin tahsili talebinden kaynaklanmış, mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna karşılık; davalı taraf mevcut tapu kaydına güvenerek taşınmazının üzerinde bina inşa etmiştir.Tapu kaydı iptal edilmediği sürece tapu kayıt malikinin el atmasının önlenmesine ve üzerindeki binanın yıkımına karar verilemez.Kıyı Kanunu davalıların taşınmaza tapu ile malik olmalarından sonra yürürlüğe girmiştir. Mahkemece tapu kaydının bir bölümün iptal/terkinine karar verilmiş ise de, karar kesinleşmemiştir. Diğer yandan, yıkım talebine karşı, davalının TMK.nun 722. maddesi çerçevesinde kullanabileceği hakları mevcuttur. Bunun için, tapu iptal/terkin kararının kesinleşmesinin beklenmesi gereklidir. Bu amaçla mahkemece öncelikle davacının el atmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkin davasının iptal/terkin davasından ayrılarak (HMK.m167) ayrı bir dava olarak görülmesine karar verilmesi; ayrılan bu davada da HMK.165.maddesi uyarınca, tapu iptal/terkin davasının sonucunun "bekletici sorun" yapılması gerekir....
- K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı T.M.K.’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece bozma kararına uyularak Tapu Sicil Müdürlüğü ve ... hakkındaki davaların husumetten reddine, Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Davacıya ait taşınmazın tapu kaydının, orman sınırlarında olması nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi ve 2/A veya 2/B belirtmesinin de bulunmaması nedeniyle 4721 sayılı T.M.K.’nun 1007. maddesi uyarınca bedeline hükmedilmesi doğrudur.Ancak; 1) Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmaz arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur....