WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi KARAR Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosya arasında bulunan 163 ada 7 sayılı parselin tapu kaydına göre taşınmazın ½ payı ... ..., kalan ½ payın ise ... çocukları ..., ... ve ... ile... ve ...adlarına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacı en son 9.11.2010 tarihli yargılama oturumunda taşınmazın babasına ait ½ payı bakımından tapu kaydının iptali ile adına, kalan ½ payın ise amcası ... ...'e ait olması nedeniyle ... ...adına iptal ve tesciline karar verilmesini istemiş, davalılarda aynı celsede bu beyanı ve davayı kabul etmişlerdir. Tapu kaydına göre ... oğlu ... ...adına bulunan pay bakımından tapu kaydının iptali ile davacı adına iptal ve tescile karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, her ne kadar davacı ve davalılar tarafından kalan ½ payın ... ...’e ait olduğunu iptaliyle onun adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişler ise de, ... ...tarafından yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava ve istek bulunmamaktadır....

      Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/67 E, 2018/523 K sayılı kararı ile davacı adına kayıtlı taşınmazın tamamının orman vasfına haiz olduğundan bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve bu davada tapusu iptal edilen ... adına olan tapu kaydının iptalinin taşınmazın ... vasfıyla ... adına tesciline karar verildiği ve bu nedenle davacının babasının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın tapu kaydının ... niteliğinde olması sebebi ile iptal edildiği ve murisin taşınmazına hiç bir bedel ödenmeden alındığı belirtilerek Medeni Kanunun 1007. maddesi uyarınca parsellerin gerçek değeri tespit edilerek şimdilik 10.000,00 TL tazminatın tapunun iptal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Birleşen ... ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/85 Esas , 2015/92 Karar sayılı dosyasında davacı ... 27.02/2015 tarihli dava dilekçesi ile kendisinin ...’ın mirasçısı olduğunu belirterek murisine ait tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve taşınmazın ... köyü, ... ve ... ve ... ... ve ......

        Dava dışı ... ... ...’ün vekili sıfatıyla davalı tarafından davacıya satılan taşınmazın, açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/1213, K.2002/1213 sayılı kararıyla davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek eski malik adına kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz aşamasından geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Adı geçen kararın gerekçesinde davalı ...'ın vekil edenin iradesine ve yararına uygun hareket etmediği, ... değerinin üç ... daha az bir değerle taşınmaz satışını gerçekleştirdiği, alıcı ...’nın da sosyal, kültürel ve ekonomik durumu itibariyle vekaletin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda olduğu, vekille bu konuda çıkar ve işbirliği içine girdiği kabul edilerek, vekalete dayalı olarak yapılan satışın vekil edeni bağlamayacağı belirtilmiştir....

          O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği açıktır....

            Şöyle ki; 1) Tapusu mahkeme kararı ile iptal edilen arsa vasfındaki taşınmazın dava tarihindeki değerinin, dava tarihinden önceki, özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması gerekir. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının, fiyat artış endeksleri uygulanarak tespit edilip, emsal ile tapusu iptal edilen taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle taşınmaza değer biçilmelidir....

              Bu itibarla, tapu kaydı iptal edilen taşınmaz ile emsal taşınmazların şehir hali hazır harita üzerinde konumları işaret ettirilerek birbirine olan uzaklıkları ve çarşı, marina, belediye binası vs. gibi, yerlere olan mesafeleri işaret ettirilerek emsal satışların tapu sicil müdürlüğünden dosyadaki tapu kayıtları ve resmi akit tabloları da getirtilerek değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile tapusu iptal edilen taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan değer biçilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakan ...'nın çekişme konusu 362 ada 57 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 5.1.1987 tarihinde; çekişme konusu 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerdeki paylarını ise 10.9.1992 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerin taksim ve ifraz görüp, 1878 sayılı parselin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve mirasbırakan adına tescil, olmazsa tenkis isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, mirasbırakanın denkleştirme amacıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis davasının kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece; “......

                  UYAP Entegrasyonu